Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
255 sanıklı Gezi davası başladı
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
06-05-2014 14:21 - 978 Okunma

  Taksim Gezi Parkı eylemlerine ilişkin açılan 255 sanıklı davanın ilk duruşması başladı. Mimar Gizem Ünek arkadaşının gözaltına alınmasına tepki gösterdiği için kendisinin de gözaltına alındığını söylerken, grafiker Seçkin Cebeci de, "4 arkadaşımla birlikte Taksim'de yürüyorduk, ne olduğunu anlamadan polisler bizi yakaladı" dedi.

İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nce Mayıs ayı boyunca Salı Çarşamba ve Perşembe günleri görülecek davanın ilk duruşmasına çoğunluğu üniversite öğrencisi 32 sanığın yanı sıra müştekilerden Ali Çezik ile taraf avukatlar katıldı.

Sanıkların "2911 Sayılı Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet", "görevi yaptırmamak için direnme","kamu görevini usulsüz üstlenme ve   kamu malına zarar verme", "Özel kiyafetleri usülsuz kullanma", "suçluyu kayırma" "ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme"  ve " hırsızlık" gibi suçları işledikleri iddiasıyla  1 yıl ile 11 buçuk yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle yargılandıkları davada kimlik tespitinin ardından savunmalarının alınmasına geçildi.

Grafiker Seçkin Cebeci, arkadaşları ile buluşmak için Taksim'e gittiğini belirterek,  "4 arkadaşımla birlikte Taksim'de  yürüyorduk, ne olduğunu anlamadan polisler bizi yakaladı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

Serbest çalışan kameraman olduğunu ifade eden Görkem Celiloğlu ise, 3 Haziran 2013'te kameraman olan 3 arkadaşıyla beraber gelir elde etmek amacıyla çekim yapmak için eylemlerin sürdüğü yerlere gittiğini ifade etti. Celiloğlu, "Beşiktaş civarındayken eylemci grubun arasındaydım polis gaz atınca grup bir anda geri çekildi ve ben önde kaldım. Gözaltına alındım. Kimseye direnmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

"Arkadaşımı nereye götürüyorsunuz' dedim, beni de aldılar"

Bir diğer sanık Mimar Gizem Ünek de eylem amacıyla yürüdükleri sırada arkadaşını polislerin çağırdığını, yanına gidince de gözaltına aldıklarını belirtti. Ünek kendisinin "Nereye götürüyorsunuz onu?" diye sorması üzerine ise polislerin "Sende gel o zaman" diyerek gözaltına alındığını ifade etti. Sanık Ünek, polisin uyarısını duymadığını belirterek suçlamaları kabul etmedi ve beraatini talep etti.

"Barışçıl bir gösteri yapmak için Taksim'e gittim"

Yüksek lisans öğrencisi Deha Okyay da, Gezi Parkı'nda ağaçların kesildiğini duyduğunu ve barışçıl bir gösteri yapmak için Taksim'e gittiğini belirtti.

Polisin gaz bombası atması nedeniyle Osmanbey'e doğru kaçtığını ifade eden Okyay, "Gazdan çok etkilendim. Çok sevdiğim ve boynumda taşıdığım Fenerbahçe atkımla ağzımı ve burnumu kapatarak gazın etkisini azaltmaya çalıştım. Bu sırada Nişantaşı Kavşağı'nda polisler beni itti yere düştüm. Orada gözaltına alındım" dedi.

"Taş atarak ve küfür ederek olayların çözüleceğine inanmıyorum"

Polislere küfür ettiği ve taş attığının iddia edildiğini belirten Okyay, "Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Taş atarak ve küfür ederek olayların çözüleceğine inanmıyorum" dedi.

Emniyette yakalama tutanağının da kendisine zorla imzalatıldığını belirten Okyay, "Tutanağın içeriğini kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

Duruşma sanıkların ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İddianamede,  31 Mayıs 2013 günü Gezi Olayları'nın devamında eylemcilerin Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'ne girmek istedikleri, Cami müezzini Fuat Yıldırım'ın grubun içeri girmesine engel olmaya çalıştığı, Yıldırım ve caminin güvenlik görevlisinin kırılan kapının arkasına kalaslar koyarak eylemcilerin içeriye girmesini engelledikleri ifade edildi.

Ertesi gün 1 Haziran 2013 tarihinde ise eylemcilerin, cami kapısının açık olmasından faydalanarak içeri girdikleri , camideki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgah gibi kullanmaya çalıştıkları, motosikletli kişilerin camiye sürekli ilaç taşıdıkları, tıbbi atık ve içeride yiyecek içecek artıkları ile içerinin kirletildiği, cami içine zarar verildiği, cami içindeki güvenlik kameraları ile minber kısmında Arapça yazılar bulunan perdelerden bir kısmını çaldıkları, daha sonra polisin yaptığı incelemede, pencere önünde içi boş ezilmiş halde bira kutusu ile müezzin bölümünde boş sigara kutusu, söndürülmüş sigara izmaritleri bulunduğu, eylemcilerin caminin dışına da zarar verdikleri kaydedildi.

İddianamede ayrıca cami içindeki kamera görüntülerinin çözünürlüğünün düşük olduğu,  Foto Film Şubesindeki iyileştirme çabalarına rağmen Bezmi Alem Valide Sultan Cami'nde bulunan sanıklardan E.Ö.'nün elindeki kutudan ne içtiğine yönelik bir tespitin yapılamadığı belirtildi.

1 yıldan 11.5 yıla kadar değişen hapis cezası istemi

16 Haziran günü Taksim Ramada Otel önünde eylemci bir grubun taşkınlık yaparak kolluk görevlilerine taş attıkları, otelin giriş katında usulsüz ve revir kurdukları anlatıldı.

Otele giren kolluk kuvvetlerinin, üzerlerinde doktor üniforması bulunan kişileri yakaladıkları, yapılan araştırmada şüphelilerin temin ettikleri ilaçlarla yaralanan eylemcilere sağlık yardımı yaptıklarının anlaşıldığı, doktorluk mesleğine ait üniformaları yetkileri ve sıfatları olmadan alenen başkalarını yanıltıcı şekilde kullandıklarını, usulsüz olarak kamu görevini üstlendikleri ileri sürüldü.

Sanıkların "2911 Sayılı Toplantı ve gösteri yürüşleri kanuna muhalefet", "görevi yaptırmamak için direnme", kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme" "Özel kıyafetleri usülsüz kullanma", "suçluyu kayırma" "ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme"  ve "hırsızlık" gibi suçları işledikleri iddiasıyla  1 yıldan 11.5 yıla kadar  değişen hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.

Danıştay'dan Gezi Parkı'na iptal

    2011'de koruma amaçlı imar planı değişikliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından kabul edilmişti. 2012'de ise yine İstanbul 2 numaralı Kültür Koruma Varlıkları tarafından bu onaylanmıştı. Sonrasında 17 Ocak 2012 tarihinde ise yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce onaylanmıştı. İlk dava 11 Mayıs 2012 tarihinde açılmıştı. Geçtiğimiz yıl Mayıs ve Haziran ayında Taksim Yayalaştırma Projesi'ne tepkiler gelmişti. Bu projenin içinde Gezi Parkı ve Topçu Kışlası yapılması da vardı. 6 Haziran 2013 tarihinde ilk olarak İstanbul 1. İdare mahkemesine başvurulmuş, yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Sonrasın da ise iptal kararı verilmişti. Yine Davalı olan Kültür Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından konu en üst yargı organı olan Danıştay'a taşınmıştı. Danıştay 6. Dairesi tarafından da yine bu karar yani yerel mahkemenin verdiği iptal kararı oy çokluğu ile onandı.

Taksim Yayalaştırma Projesi'nin büyük bir kısmı tamamlanarak, 2'inci aşamasına geçilmişti. Yol genişletme çalışmaları başlayan Taksim Meydanı'nda trafik yeni yapılan tünellerle sağlanıyordu.

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
06-05-2014 14:21 - 978 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
25-04-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım