2017 Dünya Açlık Endeksi’ne göre, dünya genelinde hala 815 milyon insan açlık çekiyor. Merkezi Washington’da bulunan Uluslararası Gıda Araştırma Enstitüsü (Internatinal Food Policy Research Institute IFPRI) ve Alman Açlıkla Mücadele Örgütü (Welthungerhilfe) tarafından Berlin’de tanıtılan rapora göre, geçen sene kronik açlık çeken insan sayısı 2015’e kıyasla 38 milyon artarak, 815 milyona ulaştı. 2000’li yıllarda alınan bazı önlemlerle yavaşlatılabilen açlığın yeniden artışa geçtiği uyarısını yapan uzmanlar, durumu ‘endişe verici’ olarak tanımlarken, rakamlara göre her gün ortalama 20 bin insan açlık, gıda kıtlığı ve bunların getirdiği sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybediyor.
Birleşmiş Milletler’in ‘2030’a kadar Sıfır Açlık’ hedefinden uzaklaşıldığını kanıtlayan artışın başlıca sebebleri ise, dünya genelindeki artan çatışmalar, iç savaşlar ve iklim değişikliği ile bağlantılı tarımsal sorunlar. Yağışların azalmasının sonucu olarak hasatın düşmesine bağlı oluşan gıda fiyatlarındaki artış açlık ve kıtlığın artmasına neden oluyor. Yolsuzluk, kötü yönetim ve hükümetlerin icraatte yetersiz kalması da önemli faktörler. Açlık ve kıtlık özellikle çocukları tehdit ediyor. Endeksi hazırlayan kuruluşlar, kıtlık ve açlığın çocukların hayatını tehdit etmesinin yanı sıra eğitim imkânlarından da yoksun bıraktığına dikkat çekiyor.
Dünya genelinde beş yaş altı 155 milyon çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle yaşlarına uygun gelişemedikleri endekste tespit edilen bir durum. En yüksek açlık seviyelerinin Afrika’da ve Güney Asya’da tespit edildiği Dünya Açlık Endeksi’nde açlık tehdidinin en yoğun hissedildiği ülkerden biri geçen yıllarda da olduğu gibi Güney Sudan. Yıllardır iç savaşın hüküm sürdüğü Güney Sudan’da silahlı çatışmaların yanı sıra kuraklık sebebiyle de mahsül alınamıyor. Açlığın en yoğun hissededildiği bir diğer ülke ise Orta Afrika Cumhuriyeti. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Hristiyan ve Müslüman militanlar arasından devam eden çatışmalar nedeniyle nüfusun yüzde 15’i açlık çekiyor. Nijerya, Çad, Zambiya, Haiti, Madagaskar, Yemen ve Sierra Leone gibi ülkeler de açlık ve yetersiz beslenmenden çok sert bir şekilde etkileniyor.
2006’dan beri düzenli olarak yayımlanan rapor ‘gelişmekte olan’ 119 ülkenin açlık ve yetersiz beslenme durumunu değerlendiriyor; bu yüzden ABD, İngiltere, Rusya ve Fransa gibi sanayi ülkeleri endekste yer almıyor. Endekste Türkiye açlık sorununun çok az olduğu, 5 puanın altında kalan ülkeler arasında gösteriliyor ve listede yer alan 119 ülke arasında dünyada en düşük 12’nci açlık seviyesine sahip konumda bulunuyor. Söz konusu listede en düşük açlık seviyesine sahip ülke ise resmi adıyla Belarus Cumhuriyeti olan Beyaz Rusya. Bu ülkeyi Bosna-Hersek ve Şili izliyor.
Endeksi değerlendiren uzmanlar, özellikle çatışmaların yaşandığı bölgelerde siyasi açıdan sorunların çözülmesi gerektiğini belirterek, diplomatik girişimlerin yanı sıra sanayi ülkelerinde tarım politikası reformunun da gerekliği olduğu kaydediyor. Birçok yardım örgütü ise, özellikle Afrika’da bir sonraki açlık felaketinin kapıda olduğu uyarısında bulunuyor ve uluslararası toplumun yardım vaatlerinin az bir bölümünü yerine getirdiğini, gelen yardımların da açlık ile mücadele etmek için yeterli olmadığını vurguluyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres açlık felaketinin önlenmesi için uluslararası topluma çağrı yaparak, 4 milyar 400 milyon dolar yardım talebinde bulunmuştu.
