Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Millet ama hangisi?
Namık Kemal Zeybek


    Başbakan hiç vazgeçmiyor. Türk Milleti demekten ısrarla kaçınıyor. Yine “Türkiye’de Arnavutlar var, Boşnaklar var, Kürtler var, Türkler var, Çerkezler var, Lazlar var, Romanlar var” diye saymayı sürdürüyor. “Daha başkaları da var.” Diyerek kapıyı açık bırakıyor.

    Umuyorum ki başbakan ve onun gibi düşünenler bu işi iyi niyetle yapıyorlar. Adını koymadıkları bir “Millet” içinde ayrılıkçı Kürtleri de birleştirmek için bu işi yapıyorlar. Sanıyorlar ki “Türk Milleti” demez ve Türkiye Milleti ya da “Millet Milleti” dersek bölücü örgüte bağlananlar bağlarını çözecek ve Türkiye Milleti ya da “Millet Milleti” içinde yer alacaklar. Böylece de çok kolay bir şekilde bölücülük ve ona bağlı terör ortadan kalkacak, kan akmayacak ve analar ağlamayacak.

            Ne güzel hayal değil mi?

            Ve ne kadar kolay değil mi?

            Değil!!!

            Önce bir örnek olayla bu mantığın doğruluğuna bir bakalım.

            Hani “bir millet, iki devlet” diye anlattığımız bir komşumuz var: Azerbaycan Cumhuriyeti…

   Bu Cumhuriyetin yapısı da bizim gibi. Bağımsızlıktan sonra yaptıkları anayasaya “Azerbaycan Cumhuriyetinin resmi dili Türkçe’dir” diye yazmışlardı da, kimi yurttaşları itiraz etmişti. “Cumhuriyetimiz yurttaşlarından Türk olmayanlar var. Türkçe demiyelim de Azerbaycan dili diyelim, milletin adı da Azerbaycan Milleti olsun” demişlerdi. Böylece Türk olmayanlar da kendilerini “Azerbaycan Milletinden” sayacaklardı. Bu sihirli formül ile meseleyi kökünden halledeceklerdi.

   Yaptılar. Anayasalarını değiştirdiler “Türkçe” sözünü kaldırdılar “Azerbaycanlı” kimliğinde halkı birleştireceklerini ve öteki kimlikleri ortadan kaldıracaklarını sandılar.

            Yanıldılar!!!

            Bakınız… TİKA DÜNYASI adlı derginin 2012 yılı 2. sayısındaki habere:

            “Temmuz 2012’de yapılan sayıma göre nüfus 9 milyon 600 olan ülkenin yüzde 90.6’sı Azerbaycanlı, yüzde 2.2’si Lezgi, yüzde 1.5’i Ermeni yüzde 1’i Talış, yüzde 4.7’si Türk, Tatar, Ukraynalı, Sahur, Gürcü, Kürt, Tat, Udin ve Musevi…”

            Yani?

   Yani, Azerbaycan Türkleri Türk olmaktan vazgeçmiş ve Azerbaycanlı olmuşlar (yüzde 90.6) ama ötekiler Azerbaycanlılığı kabul etmemiş ve kimliklerini korumuşlar. Yani hesap tutmamış, evdeki bulgurda elden gitmiş.

            Türk’üm diyenler ise Ahıskalı Türkler…

            İşte Türkiye’de olacak olan da bu… Hatta daha acıklı.

            Neden mi daha acıklı.

   Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu Türklük anlayışı sayesinde başbakanın saydığı o etnik grupların büyük çoğunluğu kendisini Türk olarak sayıp, görüp Cumhuriyetin asli unsuru olarak biliyorlardı. Sadece bölücü akımların etkisinde kalan küçük azlıklar Türklük mensubiyetini red ediyorlardı.

            Şimdi ne olacak?

            Türk Türk olmaktan vazgeçip, Türkiyeli olacak ama ötekiler Türk olmaktan vazgeçip başbakanın tanımladığı gibi olacaklar.

            Ne güzel işler bu işler değil mi?

            Bu arada araya bir de “roman”lar karıştırıldı ki tam romanlık…

   Şimdilerde adına roman denilen çingene yurttaşlarımız ne zaman Türk olmaktan şikayet ettiler ki roman açılımı falan gibi komediler sahneye kondu?

            Şair “çatal karam çingenem, nar tanem, nur tanem, bir tanem” derken Çingenliği küçük mü görüyordu.

            Neyse hadi roman diyelim.

Diyelim de bu romanlarla ilgili bir gerçeği de belirtelim:

Köstence’de üç tür Türk ile birlikte bir etkinlik gerçekleştirmiştik. Osmanlı Türkleri… Tatar Türkleri ve Millet Türkleri…

Millet Türkleri de kim mi?

Şimdilerde Roman diye ayırmaya çalıştığımız Müslüman çingeneler… Onlar kendilerine Türk diyordu; bununla övünüyordu. Başkaları da onlara Millet Türk’ü diyordu. Halen de öyledir.

Peki şimdi ne olacak Türk olmak onuru onlardan alınacak mı?

Ne dersiniz pek sayın Başbakan?

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
27-03-2013 14:40 - 2128 Okunma
Namık Kemal Zeybek yazarın diğer yazıları [ Tümü ]
Osmanlı'da Alevi Katliamı 16-04-2014 tarihinde eklendi
İslam'ın Tek Mabedi Cami mi? 07-10-2013 tarihinde eklendi
Paket Maket 02-10-2013 tarihinde eklendi
Cami Cemevi 17-09-2013 tarihinde eklendi
Bugünün Türkiye'sinde Temel Çelişki 05-09-2013 tarihinde eklendi
Din İşleri Yüksek Kurumu kurulmalıdır 07-08-2013 tarihinde eklendi
Tarihimizle Yüzleşmek 18-07-2013 tarihinde eklendi
Yol geçen hanı 17-06-2013 tarihinde eklendi
Yavuz bir çelişki 08-06-2013 tarihinde eklendi
Reyhanlı 21-05-2013 tarihinde eklendi
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
24-04-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım