Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Suudi Krallığı Şeyh Nimr'i idama mahkum etti
Karara tepkiler
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
16-10-2014 06:19 - 2499 Okunma

 Başka devletlere özgürlük, demokrasi, insan hakları ve benzeri değerler satmaya çalışan Suudi Arabistan krallık rejimi ‘yönetime karşı çıkma’ suçuyla halk lideri sayılan din adamı Şeyh Nimr el Nimr’i idam cezasına mahkum etti.

Nimr ailesinden fertler ve avukatları AFP’nin aktardığı açıklamalarında Riyad Ceza Mahkemesinin Suudi Arabistan’ın doğu bölgelerinde reformlar talep eden gösterilere önderlik yapan Şeyh Nimr’i ‘güvenlik elemanlarına karşı silah taşıma, ülkeye dış müdahale çağrısında bulunma ve Bahreyn’de halk protestolarını destekleme’ suçlarıyla yargıladığını ve hakkında idam cezası aldığını belirtti.

55 yaşındaki Şeyh Nimr2012 Temmuz aylarında Suudi Arabistan’ın doğusuna düşen Avvama ve Katif bölgelerinde düzenlenen halk gösterileri sırasında tutuklanmıştı.

Bu sabah mahkemeye çıkarılan Hüccet-ül İslam Şeyh Nimr Bakır el Nimr'in erkek kardeşi yargının kararını Twitter'dan duyurdu.

Suudi Arabistan'ın petrol zengini doğu vilayetinde nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şiiler  Suudi kraliyet ailesi tarafından dışlanıyor  ve hakları çiğneniyor.

Şubat 2011'de bölgede boy gösteren protestolar, komşu Bahreyn'deki demokrasi yanlısı gösterilerin izini sürmüştü.  Bahreyn'de nüfusun ekseriyeti Şiilerden oluşuyor Şii Müslümanlar burada da baskı altında.

Suudi Savcılık makamı geçen yıl Mart ayındaki duruşmada Şeyh'in başının kesilip bedeninin çarmıha gerilerek sergilenmesi suretiyle cezalandırılmasını talep etmişti.

İnsan hakları örgütleri Şeyh Nimr'in adil biçimde yargılanmayacağı kaygılarını dile getirmiş ve Temmuz 2012'de tutuklanışı esnasında aldığı kurşun yaraları için gerekli tedaviden yoksun bırakıldığını söylemişlerdi.

 Ayetullah Nimr en-Nimr, Suudi Arabistan vatandaşı Şiilere inanç özgürlüğü ve ayrıma tabi tutulmadan eşit vatandaşlık haklarının verilmesini taleb ettiği için Suudi mahkemelerince idama mahkûm edildi. Haberin duyulmasının ardından Katif’li Şiiler sokaklara dökülerek bu kararı protesto ettiler. On binlerce Şii Müslüman’ın katılımıyla gerçekleşen protesto gösterilerinin cumartesiye kadar devam edeceği bildirildi. Ülkede durumun gergin olduğu ve gösterilerin bastırılması sırasında can kaybı yaşanmasından endişe ediliyor. Ayetullah Nimr en-Nimr, Suudi Arabistan vatandaşı olup bu ülkedeki önde gelen Şia müctehidlerden biridir. Bir süre önce kendisini yakalamak üzere arabasında sıkıştıran Suudi polisleri, kendi kullanmakta otomobilinde seyir halinde onu ateş ederek yaralamış ve kaza yaptırıp ardından yaralı olarak yakalamış, bilinmedik bir yere götürerek hapsetmişlerdi. Suudiler, Irak’ın Tarık Haşimi’ye yönelttiği suçlamaları karşısında Ayetullah Nimr’i serbest bırakabileceklerini bildirmişlerdi.

Kendi ülkesinde yaşayan Şiilere etmediği zulüm bırakmayan Vehhabi Suud ailesinin, ABD öncülüğünde Suriye'ye demokrasi götürmeye çalışması ne garip?

Allah Ayetullah Nimr'e ve mücadele arkadaşlarına yardımcı olsun.


   S.Arabistan Savcısının kararına  Dünya Ehl-i Beyt Kurultay'ndan sert bir kınama geldi.

Yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:

“İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla  cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır.(Tövbe, 20)”

 
Suudi Arabistan rejim savcısı, benzeri görülmemiş ve tehlikeli bir  girişimde bulunarak, din alimi ve ruhani mücahit “Hüccetü’l İslam ve’l  Müslim’in Şeyh Nimr Bakır El Nimr” hakkında Qatif’te fitne çıkarmak ve  ülke güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle muharebe ve idam hükmü talebinde bulunmuştur.

 Onun ve öteki alim, ruhani ve siyasi aktivistler aleyhine yapılan bu iddialar onların “Şarkiye bölgesindeki” halkın zayi edilmiş hakları, özgürlük, adalet, eşitlik ve demokratik bir devlet talebinde bulundukları koşullar altında sadır olmuştur.

 Arabistan rejimi, bu doğrultuda başka yasal olmayan bir girişimde daha bulunarak 18 Arabistanlı Şia’yı yabancı bir ülke için casusluk yaptıkları gerekçesiyle hapse atmıştır. Ancak bu suçlamalar, suçlananlar ve öteki kurum ve kuruluşlar tarafından tekzip edilmiştir.

 Arabistan savcısı tarafından Allah’a karşı savaş suçu işlediği hükmünün yayınlanmasının ardından Suudi Arabistan’da ve diğer ülkelerdeki halk kitleleri ve insan hakları kuruluşlarının itiraz dalgalarında artış gözlenmiş ve insanlar, “Şeyh Nimr”in canından endişe duyduklarını izhar etmişlerdir.

 Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, bu haksız idam talebini kınayarak bu rabbani ve mücahit alim ve diğer siyasi aktivistler ve suçsuz Arabistanlıların canından ciddi olarak kaygı duyduğunu bildirmektedir; zira mahkeme savunma avukatları olmadan ve kendini savunma hakkı gözetilmeden teşkil edilmiştir.

 Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, bu yiğit alime karşı Allah’a karşı savaş suçu işlediği yönünde verilen kararın diğer fakihlere ve halkın asli haklarını savunanlara karşı sindirme hazırlığı olduğunu bilmektedir. Halbuki “Onlar, on yıllardır zayi edilmiş haklarının verilmesi, oy kullanma hakkı, politik müşareket ve ifade özgürlüğü hakkı, şer’i ve sosyal haklarının verilmesini talep etmektedir. Suudi hanedanı rejimi, zayi edilmiş hakları telefi etmediği gibi insanları tutuklayarak hak ve hakikatlerin sesini susturmak için çaba sarf etmektedir.

 Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, tüm üyelerinden, kendisiyle bağlantılı olanlardan ve ayrıca uluslar arası toplumdan ve dünya genelindeki insan hakları örgütlerinden bir an önce “Şeyh Nimr”, “Allame el Amir” ve öteki tüm Arabistanlı siyasi tutukluların yaşamlarını kurtarmak için acil ve etkili girişimlerde bulunarak, Suudi hanedanı rejiminden temel insan haklarına riayet ederek, kendi geleceklerini belirlemek için Şialara müşareket hakkı ve özgürlüklerini vermelerini talep etmelidir.

 Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, ayrıca taklit mercilerden, büyük alimlerden, ilmi havzalardan ve dünya genelindeki siyasi karakterlerden; bu ülkenin ruhani, alim, lider ve siyasi kimliklerinin saygınlığı için bu rabbani alim ve diğer siyasi tutukluların serbest bırakılması için bildiriler yayınlamalarını ve Arabistan devlet adamlarına baskı yapmalarını talep etmektedir.

 Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı, dünya medyasından oldukça tehlikeli olan bu gelişmeler karşısında sessizliğini kırmasını ve gerçekleri ve hakikatleri beyan ederek dünya kamuoyunun aydınlanması için gerekli girişimlerde bulunmasını talep etmektedir.
 

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
16-10-2014 06:19 - 2499 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
25-04-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım