Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Bolton'un açıklamalarına gösterdiği tepkide, "Bir terör örgütünün Kürtleri temsil ettiğini ileri sürmek, her şeyden önce Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır." Dedi.
Kalın, Türkiye'nin PKK ve Suriye uzantılarına yönelik mücadelesinin bir amacının da Kürtleri bu terör örgütünün zulmünden ve baskısından kurtarmak olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Suriye'de çözüm için çabalarını sürdüreceğini belirten Kalın, ayrıca "Türkiye, Suriyeli kardeşleri arasında hiçbir dini, etnik ve mezhebi ayrım yapmadan savaşın sona ermesi, güvenliğin sağlanması ve siyasi geçiş sürecinin uygulanması için çabalarına kararlılıkla devam edecektir." Dedi.
Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton Türkiye ziyareti öncesinde "Kürtlerin korunmasına ilişkin anlaşma sağlanmadan Suriye'den çekilmeyeceğiz" demişti.
Bolton ayrıca Türkiye'nin Suriye'de kürtlerin kontrolünde olan bölgelere muhtemel saldırısı konusunda da " "Bizimle tam koordinasyon olmadan Türkiye’nin Suriye’de askeri operasyon düzenlemesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Amerika başkanı Trump'ın Amerikan güçlerinin Suriye'den çekileceklerine dair resmi açıklamasına rağmen, Amerikalı üst düzey yetkililerinin son açıklamaları Beyaz Saray'ın bu konuda ciddi ihtilaflar yaşadıklarını gösteriyor, bu da Washington'un desteklediği kürtlerin geleceğinden endişeli olduğunu gösteriyor.
Bu bağlamda Amerikalı teorisyen Noam Chomskey "Kürdistan 24"e verdiği demeçte, Suriye'de Türkiye'nin Trump ile görüş birliğinde olmadığını belirterek, tek endişesinin kürtlerin bağımsızlık veya hatta temel hakları ile ilgili ufkunun kararması olduğunu söyledi.
Bu konu iki açıdan ele alınabilir. Bazılarına göre John Bolton gibi Beyaz Saray'daki radikaller, Türkiye'nin Suriye'de kürtlerin bölgelerinde muhtemel hedefinin onları yok etmek veya bu ülkenin geleceğindeki etkinliklerini zayıflatmak olduğunu düşünüyorlar. Buna karşı bazı siyaset uzmanları da Beyaz Saray'ın kürtlerin Şam yönetimi ile işbirliği isteklerinden endişeli olduklarını reddetmiyorlar. Zira Amerika'nın Suriye'den çekileceğini duyurması ardından Türkiye saldırısına karşı kendilerini savunmasız gören Suriyeli kürtler, Suriye hükümeti ile işbirliği için çalışmalara başladılar.
Aslında Suriye gerçekleri ülke kürtlerin, Amerika desteklerine bel bağlayamayacağı kanaatine vardıklarını gösteriyor. Zira Amerika'nın Suriye silahlı kürtlere destek geçmişi, Washington'un Suriye çıkarları üzerine planlanarak yönetilmiştir ve başkan Trump'ın da 2020 başkanlık seçimleri gibi cumhuriyetçilerin siyasi geleceğine uygun olarak Amerika askeri güçlerinin Ortadoğu ve de Afganistan'daki varlığı konusunda köklü kararlar alarak değişiklik yapma ihtimali de akıllara geliyor.
Bu yüzden Suriyeli kürtler her şeyden ziyade ülkelerinin yaşanan gelişmeler sayesinde, Suriye cumhurbaşkanı Beşar Esad hükümetinin temellerinin güçlenmesine dair gerçeklerine uygun olarak, kendi gelecekleri hakkında karar almaları gerekiyor.
Üstelik Beşar Esad ile eski düşmanlıkları olan Fars Körfezi kıyısındaki Arap ülkelerinin bile Şam'da büyükelçiliklerini tekrar açmaya başlamaları, Suriye ordu birliklerinin muhalifleri yendiğini, Amerika ve müttefik güçlerinin bu ülkede hezimete uğrayarak hedeflerine ulaşamadıklarını gösteriyor.
Bilindiği üzere 2018 yılın son günlerinde BAE 7 yıl aradan sonra Suriye’de büyükelçiliğini açarak Şam yönetimi ile ilişkilerini normalleştirme yönünde adım atmaya başladı. Diğer yandan 2011 yılında Suriye’de krizin başlaması ardından Suriye’nin Arap Birliği’ndeki üyeliğinin askıya alınmasına oy veren Bahreyn de yakında Şam’da büyükelçiliğini açacağını duyurdu.
