21-08-2014 tarihinde eklendi
Suriye Müftü Vekili'nden önemli açıklamalar
Terörizm neden destekleniyor?

 Suriye Müftü Vekili Şeyh Alaeddin Zeteri Abna haber ajansına önemli açıklamalarda bulundu.

Zateri: "Batı'nın desteklediği bütün eylemler kendi maddi çıkarları içindir. Bu nedenle bugün maddiyata dayalı tüm münakaşa ve çekişmelerin arkasında Batı'nın parmağı vardır" diyerek şunları söylüyor:

"Batı'nın kanlı ve sabıkalı tarihinde, emniyet ve istihbarat sistemlerinin sistematik bir şekilde terör eylemlerini desteklediklerini ve günahsız insanlara karşı toplu katliamlarda bulunduklarını görürüz. Batının İslam coğrafyası üzerinde Müslümanlara karşı işlediği cinayetler aslında bir insanlık suçudur.

Batı'nın bu tür eylemleri dünya petrol rezervlerini bağrında barındıran Ortadoğu'nun hâkimiyetini ele geçirmek içindir. Bu kanlı hesaplaşmanın sebebi ise İslam'ı terörizmle yan yana getirme çabası içindir. Ve maalesef ki insanlar ve hatta bazı Müslümanlar dini terörizm olarak algılamakta ya da İslam’ın mezhebe dayalı olduğunu savunmaktadır. Oysa bugün bölgedeki şahit olduğumuz terörizmin ne İslam’la ne mezheple nede insanlıkla uzaktan yakında alakası yoktur.

Batı, bireyleri eğiterek bir topluluk oluşturdu. Bu gruplar sözde din adına korkunç katliamlar yapıyor. İşin en acı yanı Batının devşirdiği bu terör grupları yine batı tarafından İslam’a nispet veriliyor.

Batının Terörizmi Desteklemesinin Nedenleri

a- İslam dinini tahrip (yıkmak) etmek,

b- Dünyada İslam fobisini yaymak,

c- Bölgede kendilerine ait askeri üsler kurarak Ortadoğu'yu kontrol altında tutmak.

Amerika başta olmak üzere birçok Batı ülkesi kendi kirli rahimlerinden düşen ve kanun tanımayan terör örgütü IŞİD'in ileride kendilerine bela olmaması için savaş uçaklarını Irak semalarında uçurdular. Muhtemelen kendi askerlerini de Irak'a yeniden sokmayı düşünüyordur. Zira petrol kaynaklarını istedikleri gibi kullanmalarının yolu bölge halkının dikkatini başka yerlere çekmektir.

Amerika Irak halkının emniyet ve güvenliğini sağlamak için Irak'a girmedi, girmeyecektir. Terörizmi yok etmek bahanesi ile Irak ve bölgeye ayak basan Amerika’nın, bölgede sağlayacağı tek şey halkın manevi çöküntüsü ve milli servetlerinin sınırlar dışına taşınmasıdır.

Bölgede işlenen insanlık suçlarının birde uluslararası hedefi vardır o da işgalci İsrail'in emniyetini sağlamak. Müslümanları zayıflatan bu terör eylemleri yazık ki İsrail’in gücüne güç katmaktadır.

IŞİD ve İslam Devleti Kurma İddiaları

İslami devlet kurmanın açık ve ilahi çizgilerle belirlenmiş yolları vardır. İslam hükümetinin temelinde insan sevgisi, barış, kardeşlik ve merhamet gibi temel erdemler yatar.

Müslümanlar Hicaz’dan Şam ve Irak'a doğru göç ettikleri vakit beraberlerinde Kur'an ve İslam'ın insani öğretileri götürerek bu değerleri bütün dünyaya sundular. Farklı millet ve ırklarla beraber hükümetler kurdular. Aslında onlar "Ey insanlar! Gerçekten biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi boylar ve kabileler (şeklinde) kıldık." (Hucürat/13) ayetine amel ettiler.

İslam devletlerinin kurulmasındaki asıl hedef, insanlara İslami değerleri tanıtarak kendi iradeleriyle bu değerlere amel etmelerini sağlamaktı.

IŞİD'in, İslam ve Nebevi Sünnetle Hiçbir Alakası Yoktur

Bugün şahit olduğumuz ve İslam hükümeti adına yapıldığı iddia edilen katliamların İslam hükümetiyle hiçbir alakası yoktur. Aksine bu katliamlar insanlığa hiçbir hayrı ve faydası olmayan İslam’a yapılmış bir hakarettir.

Bu katliamların ne Ehlisünnet'le ne de Şia'yla alakası yoktur. Bazıları terör örgütünü Sünni akaidine nispet vermekteler. Ama şu unutulmasın ki İslam dünyasının ekseriyetini teşkil eden Ehlisünnet'in ne bu katliamlarla alakası vardır ne de bu yapılanları onaylamaktadır.

IŞİD'in cinayetlerin, toplu katliamlarının, yağmalamalarının, baskıcı politikalarının kısacası insanlık dışı uygulamalarının İslam, Şia ve Sünni öğretileriyle hiçbir bağı yoktur. Peygamberin (s.a.a) siyasi, içtimai ve ekonomik yaşantısını okuyanlar IŞİD'in yapmış olduğu cinayetlerle dinle alakası olmadığını bilir. Zira din, Muhammedi (s.a.a) emirlere itaat etmektir.

Bugün IŞİD’in İsrail’in çıkarlarını sağlamak için kullanılan bir maşa olduğu bütün dünyaya aşikâr oldu.

Siyonist Rejim ve IŞİD İle Mücadelenin Tek Yolu

Ümmetin bu büyük fitnenin asıl yüzünü tanıması, İslam medeniyetine ve Müslümanlarının birliğine karşı planlanmış bir komplo olduğunu anlaması, Siyonist rejim ve terörizmle mücadelenin tek yoludur. Düşmanı tanımak birlik ve beraberlik, düşmanla mukavemette büyük rol oynar. Batı, İslam ümmeti arasında düşmanlığı yaydığı ölçüde güç kazanır. İslam ümmeti tek ve ortak düşmanlarının Siyonist İsrail rejimi olduğunu bilmelidir. Müslümanlar bu konu hakkında bilgilenmedikleri sürece bölgede Müslüman kanı akmaya devam edecek kayıpların sayısı her geçen gün artacaktır.

Allah'tan Müslüman ümmetini tarihi azametine ve ihtişamına geri döndürmesini temenni ediyoruz.

Bu komplolarının başarıya ulaşmasına engel olan şey ise İran, Filistin, Lübnan ve Suriye eksenli direniştir. Bu direnişin, İslam ümmetinin daha da kenetlenmesi sonucunda daha kuvvetli olacağına ümit ediyorum.

http://www.caferider.com.tr/suriye-muftu-vekili-nden-onemli-aciklamalar_h12337.html