22-05-2015 tarihinde eklendi
Arabistan’ın İran’ın yardım gemisinden korkusunun yedi sebebi
Resed analiz sitesinde yayınlanan değerlendirme: Suudilerin en tecrübesiz liderleri bile İran’ın Yemen ülkesinde şu an yaşanılan iç savaş ve öncesi diktatör yönetiminden dolayı bölgesel bir çatışmaya girmeyeceğini biliyorlar. Ama Riyad, İran’ın Bab el-Mendeb’e yaklaşmasından neden bu kadar korkuyor? Öyle ki İran yardım gemisinin oraya yaklaşmasını tehdit ile yanıtlıyor.

Riyad, İran’ın Bab el-Mendeb’e yaklaşmasından neden bu kadar korkuyor?
  
1. En yüzeysel tahlilde Arabistan’ın Yemen’de bahane araması akla gelir, bu devlet İran’ın nükleer müzakereleri ilerletmesine engel olamadı. Daha öncesi ise hem Suriye’de hem de Irak’ta siyasi yenilgilere uğradı. Bundan dolayı şimdi Yemen’de Tahran’ı iç savaşa çekerek bölgesel gücünün erimesine yol açmak istiyor. Arabistan bundan önce de İranı Suriye’de yıpratıcı bir savaşın içine çekmek istedi ama sahada yaşanılan bu şeytanlığın etkisiz kalmasını sağlayarak İran’ın Suriye savaşında Washington ve Paris gibi bölge ötesi güçlerle yüzyüze gelmesini önledi. İlk tahlilde Arabistan Yemen krizinde İran’ı savaş meydanına çekerek bölgenin güvensizlik sebebinin ülkemizin olduğunu lanse etmek istiyor. Aslında Riyad’ın Sana’ya dolaysız saldırısı bu iddianın aksini kanıtlıyor. Arabistan’ın İran kurtarma gemisini tehdit etmesi ise İran’ı bölgesel bir savaşa tahrik etmenin son hamlesi olabilir, buna karşı İran defalarca bu savaşa dahil olmak istemediğini açıklamıştır.
 
2. Bir başka tahlilde ise Arabistan İran’ın kurtarma gemisini tehdit ederek ayrıca İran uçağının inişine engel olarak kendisinin Husilere karşı eşit olmayan bir savaşta aldığı mağlubiyeti telafi etmek isteği söz konusudur. Riyad bu hadiseden önce Yemen saldırısında kavuşmak istediği yedi hedefe de ulaşamadığını itiraf etmişti. Şimdi ise İran’ın gemisini tehdit ederek ve uçağının inişini engelleyerek yenilgisini telafi etmek istiyor. Arabistan, İran’ın savaş karşıtı Amerikalıların ve Avrupalıların da bulunduğu bir gemiyle silah göndermeyeceğini iyi biliyor. Buna rağmen Arabistanın bu tehditi güç gösterisi anlamını taşır halbuki bölgede en zayif ve en yalnız kaldığı bir süreci tecrübe ediyor.
 
3. Arabistan, İran gemisinin Yemen kıyılarına varmasının Yemen kuşatmasının sonu anlamını taşıyacağını biliyor. Riyad Yemen’i kuşatmayla ve Yemen halkını dara sokmayla Husilerin geri adım atacağını sanıyor. Bu şartlarda kuşatma halkasının İran tarafından kırılması yıpratıcı bir savaşın sürmesine vesile olacak ve giderek Arabistan zayıflayacak ve küçümsenecektir. Bundan dolayı Riyad kendince Yemen saldırısını başarıya ulaştırabilecek tek strateji olan kuşatmanın kırılmasına müsade etmek istemiyor.
 
4. Bir diğer husus ise Arabistan’ın İran’ın Arap dünyasında taraf bulmasından endişe duymasıdır. Riyad 36 yıl içersinde İran’ın mazlum Arap halkalarını savunarak Araplar arasında eşsiz bir konum elde ettiğini biliyor. Bundan dolayı Şii/Sünni ikilemi yaratarak bu artan taraftarlığın önünü almak istiyor. İran yardım gemisinin Arabsitan’ın komşu ülkesine varması Arabistan baskısı altında bir Arap halkına yardım elinin uzatılması anlamındadır. Bu uzun vadede İran tarfadarlığının artmasına vesile olacaktır. Bu gerçeği Arabistan kabüllenmek istemiyor, çünkü İran’ın bir Arap ülkesine yardım mesajının tek anlamı vardır: Ortadoğuda üstün güç Tahran’dır!
 
5. Arabistan’ın hava ve karada İran ile gizli bir askeri rekabet içersinde olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Arabistan, İran ordusunun filosunu korunması altında bir yardım gemisini makasada ulaştırabilmesinin Arap ordularının yenilgisini simgeleyeceğini biliyor. Bu Araplar için iki kez bir küçümsenme anlamına geliyor. Her şeye rağmen Arabistan yardım gemisine muhtemel bir saldırı için her hangi bir meşru gerekçe bulamıyor, dolaysıyla yenilgi-yenilgi bir oyunun içersine düşümüş durumunda. Arabistan, İran ile askeri bir çatışmanın özellikle Batılıların Riyad’dan mesafe aldıkları bir dönemde tehlikeli olduğunu düşünüyor, nihayetinde Suudiler bu gerçekelerden dolayı zor koşullar altında kararsız kalmışlardır.
 
6. İran gemisinin hedefe varmasıyla ve Yemen halkı tarafından karşılandığı görüntülerinin paylaşılmasıyla, İran medya yarışında Suudileri yeniden mağlup edecektir. Çünkü bu görüntülerle İran’ın insanseverliği buna karşı Arabistan’ın insanlığa karşı saldrıganlığı gösterilmiş olacaktır. Bu hassas dönemde Arabistan bu yenilgiyi de kaldıramayacağını düşünüyor.
 
7. Eğer İran’ın yardım gemisi hedefe varır ve Arabistan bölge ötesi güçleri İran’ın bu insani yardım operasyonunu durdurmaya iknaa edemezse, Riyad Batı stratejistler nezdine her zamankinden daha fazla zayıf değerlendirildiğini anlayacak ve yabancılara güvenemeyeceğini idrak edecektir. Arabistan defalarca hem Suriye ve Irak krizlerinde hem nükleer müzakerelerde ve son olarak Camp David’de İran ile rekabette Batılıları kendi tarafında çekmede başarsız kalmıştır. Bu defa eğer yine uluslararası sularda bulunan güçleri İran gemisini engellemede kendi yanına alamazsa bir itibar kaybı daha yaşayacaktır, bu ise Riyad’ın bölgede gücünün düşüşünün işareti anlamındadır.
 
Bu yedi sebebi gözden geçirdiğimizde Riyad’ın neden inatla İran’ın insani yardımlarının hedefe varmasını önlemek istediğini anlarız. Aslında Arabistan uzun vadede bu tutumunu sürdüremeyeceğini ve kamuoyunun baskısını kaldıramayacağını biliyor. Ama görünen Arabistan’ın yeni liderleri en azından Yemen sahasında şartların lehylerine değişmesini ve İran gemisinin kahramanca karşılaşmamasını umut ediyorlar.  Aksi takdirde İran Yemen’in kurtarıcısı olarak algılanacaktır. Herşeye rağmen Yemen denkelmleri Arabistan’ın koşulları değiştiremeyeceğini buna karşı İran kurtarma gemisinin İran’ın geçen ayda yapılan nükleer müzakerelerle birlikte mutlak bölgesel gücünü gösteriyor. Bu durum Suudileri mutlu etmeyeceği de açık bir gerçektir.
http://www.caferider.com.tr/arabistanin-iranin-yardim-gemisinden-korkusunun-yedi-sebebi_h14512.html