Görmez, buradaki açıklamasında, medeniyet üreten bir İslam anlayışı varken, var olan medeniyeti yok etmeye kalkan bir İslam anlayışıyla karşı karşıya kalındığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Irak'ta, Şam'da tarih boyunca farklı mezhep ve dinlerin barış içinde yaşadığı bir dünya vardı ama bu bölgeler işgal edildikten sonra işgal ve şiddetin gölgesinde yetişen nesiller, bizim hiçbir kitapta görmediğimiz bir anlayışla ortaya çıktılar. Buralarda ortaya çıkan anlayışlar başka dünyalardaki üniversitelerde tashih edilmesi gerekirken bilakis İslam üniversitelerini ve medreseleri de sarmaya başladı. Medeniyet üreten İslam anlayışımız varken şimdi var olan medeniyetimizi tüketen ve bizi yok eden İslam anlayışıyla karşı karşıya kaldık.”

 

Şiddet bölgelerindeki İslam anlayışlarının üniversitelerin müfredatına girdiğini belirten Görmez, "Biz Somali’den bin kadar öğrenci getirdik Türkiye’ye. Somali’den bu öğrencileri getirmek için Mogadişu’da bir sınav yapılıyordu. Sınav yapılan mekanın önünde yüzlerce çocuk kuyrukta bekliyordu. Burada bir bomba patladı ve 78 çocuk hayatını kaybetti. Öğrendik ki daha sonra, bu cinayeti işleyen şebekenin başında İslam üniversitesini tahsil etmiş, oradan mezun olmuş bir adam var" dedi.

 

 

 

İslam dünyasını kuşatan illetler olduğunu dile getiren Görmez, bunları "akideyi sürekli tartışma konusu yapmak, fıkhı lafızlar üzerine bina etmek, ibadeti şekilciliğe indirgemek, İslam davetini kaba bir çağrıya dönüştürmek” olarak sıralayarak şunları söyledi: "Bugün Batı'yı saran İslamofobia hastalığının sebebi, bu yol, yöntem, usul bilmeyen kaba İslam çağrılarıdır. Benim en büyük korkum, bir başka dünyada İslam dünyasından gelen çocukların sadece Selefilik ideoloji üzerine yetiştirilmesi, bir başka dünyada da İslam dünyasından gelen çocuklara sadece Şiilik esas alınarak bir öğreti verilmesi ve sonra da gittikleri dünyada bu gençlerin karşı karşıya gelmesidir."

 

Görmez, ‘’Bütün medeniyetleri kaybetmemizin sebebi kendi aramızdaki ihtilaflardır. Bilgiyi dini ve dini olmayan diye ayırmak, kainatın ayetleriyle kitabın ayetlerini ayırmak doğru değildir. Her iki ülke bugün ayakta durabilen ve İslam dünyasının yaralarını sarabilecek güçte olan iki ülkedir. Bugün on sene önceden daha fazla birlikte hareket etme zamanıdır. Siyasetçiler bir defa bir araya geliyorlarsa ilim adamlarının 10 defa bir araya gelmeleri gerekiyor" dedi.