05-09-2017 tarihinde eklendi
Suriye’de Savaşın Sonu Gözüktü
Ray el-Yevm gazetesi baş editörü Suriye savaşıyla ilgili olarak: De Mistura Suriye savaşının yakın bir zamanda sonra ereceğini söyledi ve bu sefer Mistura’nın sözü ciddiye alınmalıdır.

Abdul Bari Atvan Ray el-Yevm internet gazetesine yazdığı yazıda: Suriye’nin önümüzdeki gelişmeleri ve bu gelişmelerin ülkenin güvenliği ve istikrarı ve Suriye’de hayatın normalleşmesi üzerine etkisini derin bir şekilde değerlendirmek istersek, Suriye’nin gelişmelerinde önemli iki konuya dikkat etmemiz gerekiyor; birincisi; BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’nın açıklamalarıdır. De Mistura, IŞİD terör örgütünün Rakka ve Deyrezzor’da yenilgiye uğramasının önümüzdeki bir kaç hafta içinde gerçekleşeceğini ve bu konunun Suriye savaşının sona erdiği anlamına geldiğini ancak bu aşamadan sonra siyasi bir çözüm yolu olmamasının tehlikeli olacağını vurguladı.
 
İkincisi: Hizbullah’ın cumartesi günü ABD’nin IŞİD unsurları ve ailelerini taşıyan otobüsleri bombalamasıyla ilgili verdiği bildiridir. Hizbullah’ın tutumu mantıklı bir tutumdu zira Hizbullah ve Suriye yetkililerinin Kuzey Kalmun anlaşmasına sadık kaldığını gösteriyor. Hizbullah verdiği bildiride ABD’nin söz konusu kervana saldırarak iki yüzlülüğünü, nifakını ve aynı zamanda terörizm ile mücadele konusundaki yalan iddiasını yine herkese gösterdiği ve çöllerde olan bu unsurların arasında kadınlar, çocuklar ve yaralıların bulunduğu yer alıyordu. Bu bildiri aynı zamanda onlara destek olmak için uluslararası müdahale yapılmasını istedi ve ABD’nin bini aşkın IŞİD terör örgütü unsuruna Telafer’den kuzeydeki Kürt bölgelerine gitmeleri için izin verdiğini hatırlattı.
 
De Mistura’nın sözleri ciddiye alınmalıdır zira bu şahıs Suriye dosyasına en deneyimli ve en bilgili kişilerden sayılıyor. De Mistura tüm Doğu Halep olaylarını tahmin etmişti ve silahlı unsurlara şehirden çıkıp İdlip’e gitmeleri için gerekli hizmetleri sunmuştu ancak ağır eleştirilere maruz kalmıştı. Onun sözleri ciddiye alınmış olsaydı silahlı gruplar arasında çatışma çıkmazdı. Bu çatışmalar yüzlerce kişinin öldürülmesine ve ardından toplanmış oldukları merkezlerinin Suriye ve Rusya’nın hava saldırısına maruz kalmasına sebep olmuştu.
 
BM Suriye özel temsilcisinin savaşın sona ereceği konusunda vurgu yapması artık şüpheye yer bırakmıyor. Bir tek Deyrezzor, Rakka ve İdlip bölgeleri Suriye hükümeti ve Rusya ile Hizbullah olan müttefiklerinin kontrolleri dışındadır. Suriye ordusu Deyrezzor’da ilerliyor ve öte yandan ABD tarafından desteklenen Kürt demokratik Suriye güçleri de Rakka’ya girip şehrin merkezine doğru yaklaşıyorlar. Ancak İdlip meselesi uzun sürecektir. Bu şehirde kimsenin öldürülmemesi için Türkiye tarafından bazı müzakereler gerçekleşmektedir. Türkiye, Nusra cephesinin dağılıp şehri bir şehir yöneticisine devretmesi önerisini verdi. Bu çözüm yolu önümüzdeki günlerde kabul edilebilir zira bunun tek alternatifi insanların öldürülmesi ve kanların dökülmesi olacaktır.
 
De Mistura’nın siyasi bir çözüm yolu olmaması konusundaki uyarısı çok önemli bir konudur. Suriye’de seçimlerin düzenlenmesi Suriye savaş dosyasının tamamen kapatılmasına sebep olacaktır. BM Suriye özel temsilcisinin, el-Kaide’nin 2008 ve 2009’da yenilgiye uğraması ardından bu sefer daha güçlü bir şekilde geri dönmesi konusunda verdiği örneği dikkate almamız gerekiyor. El-Kaide’nin daha güçlü bir şekilde geri dönmesi Irak toplumunun büyük bir kısmının dikkate alınmaması ve gerçek bir barış çerçevesinde onların hükümet dairelerinde ve kurumlarda hiç bir yere sahip olmamasıydı.  Bu örnek yine Irak’ta ve Suriye’de tekrarlanabilir.  Suriye yetkilileri arada sırada geniş çaplı bir reform ve siyasi çözüm yolu bulmak için müzakere için hazır olduklarını söylüyorlar ancak aynı zamanda karşı bir tarafın olmadığını ve varsa da dağınık ve parçalanmış bir şekilde olduğunu vurguluyorlar.
 
Müzakerelerin yüksek heyetleri koordinasyon sorumlusu Riyad Hicap, Washington’dan sert tutumlar alıyor örneğin hükümetin devredilmesi sürecinde Suriye Cumhurbaşkanı’nın hiç bir rol sahibi olmaması. Bu konu Adil el-Cübeyr’in muhaliflere verdiği mesaj ile çelişkilidir. El-Cübeyr’in söz konusu mesajında muhaliflerin Esad’ın kalmasını kabul etmeleri ancak yeni fikirler üretmeleri yer alıyordu.
 
Riyad Hicab’ın hastalandığından ötürü Riyad’dan Washington’a yolculuk yapmasının gerçek bir hastalık mı yoksa “siyasi bir hastalık”tan dolayı mı gerçekleştiğini bilmiyoruz ancak Suriyeli muhaliflerin yedi yıl süren bir savaşın sonu, yeni gelişmeler ve meydandaki ilerlemelere uyacak yeni fikirlere ve görüşlere ihtiyaçları olduğu kesindir.
 
Söz konusu fikirlerin kendisini göstermesi için iki fırsat mevcuttur: Birincisi, içinde bulunduğumuz ayın ortalarında düzenlenecek olan Astana oturumu ve ikincisi ise ekim ayında düzenlenmesi önerilen Cenevre oturumudur.
 
Muhalif siyasi ve askeri grupların kabullenmeleri gerektiği konu BM Özel Temcilcisi Staffan De Mistura’nın da vurguladığı konudur. Onların kabullenmesi gereken konu; Suriye hükümeti ve müttefiklerinin savaş meydanlarında ve siyasi ortamda daha üstün oldukları ve bir kaç yıl öncesinde krizin başladığı dönemde kendisini gösteren olaylar, muhaliflerin başta ABD ve Fars Körfezi etrafındaki ülkeler olmak üzere destekleyicilerin teker teker kenara çekilmesi ile tamamen ortadan kalkmıştır ve şu an Suriye denklemi değişmiştir.
 
BM özel temsilcisi, gereksiz açıklamalar yapmaz ve konuşmalarının arkasında sağlam bilgiler var dolayısıyla belki de bu sefer De Mistura’nın sözlerini ciddiye almakta yarar vardır.
http://www.caferider.com.tr/suriyede-savasin-sonu-gozuktu_h19947.html