20-10-2017 tarihinde eklendi
Putin: ABD küstahça davranıyor
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dünyada güvenliğin giderek azaldığını, radikallerin ve aşırılık yanlıların özgürlük elde ettiğini söyledi.

 Valday Tartışma Kulübü'nün 14. yıllık toplantısında konuşan Putin, bazı ülkelerin 'teröre' karşı birlikte mücadele etmek yerine buna karşı çıktığını belirterek, bu ülkelerin kaos istediğini ifade etti.
 
 Rusya'nın Suriye'deki dikkatli ve ölçülü eylemlerinin uluslararası arenada nasıl hareket edileceğine örnek olarak alınabileceğini kaydeden Putin, "Suriye deneyimi, diğer ülkelerin Ortadoğu'da izlediği kendinden emin ve yıkıcı politikaların alternatifinin olduğunu gösteriyor. Suriye'nin meşru hükümeti ve bölgedeki diğer ülkelerle teröre karşı koyan Rusya, uluslararası zemininde hareket ediyor" ifadelerini kullandı.
 
 Putin'in Valday'da yaptığı konuşmada öne çıkanlar şöyle:
 
 -Rusya, Kuzey Kore'nin nükleer denemelerini kınıyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin tüm kararlarını uyguluyor.
 
 -(Katalonya'daki durum hakkında) Avrupa, bunu daha önceden düşünmeliydi.
 
 -Avrupa'nın bazı ülkelerin parçalanmasına ve Kosova'nın ayrılmasına verdiği destek, ayrılıkçı eğilimleri körükledi ve bu da Katalonya'daki duruma yol açtı.
 
 -Jeopolitika alanındaki çifte standart uygulamaları, Avrupa'nın istikrarlı gelişmesi için tehlike yaratıyor.
 
 -Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Katalonya'da yaşanan krizlerde Batı'nın çifte standart uygulamalarının izleri görülüyor.
 
 -BM'de reform yapılması gerekiyor ancak yapılacak reformlar kalıcı olmalı ve oy birliğiyle kabul edilmeli.
 
 -Batı, 1917 Rus Devrimi'nden ders çıkarmayı başardı. Yani bu sadece Soğuk Savaş'ta kazanılan jeopolitik zaferlerden ibaret değil. Sovyetler Birliği'nin meydan okumasına verilen yanıt sonucunda Batı birçok kazanım elde etti. Yaşam seviyesinin yükselmesi, orta sınıfın doğuşu, iş gücü pazarındaki ve sosyal alanlardaki reformlar ve insan hakları garantisi bunlardan bazıları. 
 
 -Kosova'nın ayrılmasından sonra birçok bölge bağımsızlık talebinde bulundu. Diğer bölgelerdeki bağımsızlık yanlılarını destekleyen Batı, Kırım halkının ortaya koyduğu iradeye ise destek vermedi. Demek oluyor ki, bazı meslektaşlarımız için bağımsızlık ve özgürlük için mücadele eden meşru bölgeler ile demokratik mekanizmaların yardımıyla dahi haklarını elde edemeyecek ayrılıkçılar var. 
 
 -Evrensel meşruiyete sahip BM, uluslararası sistemin merkezinde kalmaya devam etmeli, bunun alternatifi yok. BM'nin otoritesini ve etkinliğini artırmak hepimizin görevi.
 
 -ABD, 2000 yılında nükleer silah yapımında kullanılabilecek düzeyde zenginleştirilmiş fazla plütonyumu imha etmek için imzalanan anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmeyecek küstah bir tutum sergiliyor. Rusya, tüm yükümlülüklerini yerine getirdi ve 27 Eylül 2017'de süreci sonlandırdı. Böylece Rusya, uluslararası güvenliğin pekişmesine ciddi katkı sundu.
 
 -Rusya, nükleer silahlar konusunda ABD'ye karşı son derece açık davrandı. Ancak bunun karşılığında Rusya, Kafkaslarda terörün ve eski Yugoslavya'da trajik olayların desteklendiğine tanıklık etti. 
 
 -Kuzey Kore yönetimini seversiniz ya da sevmezsiniz ancak Kuzey Kore'nin egemen bir devlet olduğu unutulmamalı. Her türlü ihtilaf, uygar bir biçimde çözüme kavuşturulmalı. Rusya, bu yaklaşımın benimsenmesi için  çağrı yapmaya devam ediyor. 
 
 -Siyaset, ekonomik ilişkilere müdahalesini giderek artırıyor. Kısa süre önce siyasetin ekonomiye müdahalesine karşı çıkanlar, bugün bizzat kendileri müdahalede bulunuyor. Hatta bazıları, kendi ulusal ve ticari çıkarlarını korumak için siyasi gerekçeleri kullandığını gizlemiyor. Bu çerçevede ABD Kongresi'nde yakın zamanda kabul edilen yaptırım paketi, Rusya'yı Avrupa enerji pazarından çıkarmayı ve Avrupalı ülkeleri daha pahalı olan ABD gazına yöneltmeyi amaçlıyor.
 
 -Bilindiği gibi ABD, 2002 yılında Balistik Füzeleri İmha Anlaşması'ndan çekildi ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Anlaşması'nın kurucularından olarak anlaşmayı başlattı ancak yükümlülüklerini yerine getirmiyor. ABD, kitle imha silahlarına sahip olan yegane ve en güçlü ülke. Ayrıca ABD, kimyasal silahlarını imha tarihini 2007'den 2023'e çekti. Silah kontrolünde lider olduğunu iddia eden bir ülke için bu uygun bir durum değil."
 
 -Rusya'yı 1950'li yıllara geri döndürmeye çalışıyorlar ancak Rusya, 1950'li yıllara dönmeyecek. 
 
 -ABD, Orta ve Kısa Menzilli Füzeleri İmha Anlaşması'ndan çekilmesi durumunda Rusya, anında ve simetrik yanıt verecek.
 
 -Rusya, nükleer ülkelerin yeni silah geliştirme faaliyetlerini takip ediyor. Bu ülkeler daha hassas ve nükleer silaha yakın silahlar geliştiriyor. Gerekirse, nükleer olmayan yeni silah sistemleri geliştirme kararı alabiliriz.
 
 -Birleşmiş Milletler Mahkemesi'nin Kosova ile ilgili kararı, pandoranın kutusunu açtı.
 
 -Son dönemde Rusya'nın Orta ve Kısa Menzilli Füzeleri İmha Anlaşması'nı ihlal ettiğini sıklıkla duyuyoruz. Eğer hava ve deniz bazlı füzelerimiz olmasaydı, belki bu anlaşmayı ihlal etme arzumuz olurdu. 
 
 -ABD'deki Rus diplomatik temsilciliklerindeki Rusya bayraklarının indirilmesi saygısızlık. Böyle bir şey, ancak Sovyetler Birliği döneminde yaşanabilirdi.
 
 -ABD’deki Rus medyası ile ilgili duruma anlaşmazlık demek, çok yumuşak olur, her şey alt-üst.
 
 -Tüm dünya örneğin İngiliz veya ABD medyasının dünyada ne şekilde davrandığını bilir, onlar sürekli olarak doğrudan neredeyse tüm dünya ülkelerindeki iç siyasi süreçleri etkiliyor.
http://www.caferider.com.tr/putin--abd-kustahca-davraniyor--_h20165.html