Türkiye'nin sınırdaki terör örgütlerine karşı başlattığı Afrin harekâtı esnasında tankın vurulmasıyla 6 Mehmetçiğin şehit düşmesi sonrası gözler terör örgütü PYD/YPG’ye verilen ve Türkiye’ye yöneltilen “stratejik” silahlara çevrildi. Örgüte 19 ülkeden silah gidiyor. Üretici ülke ve seri numarası silinen antitank güdümlü füzelerin örgüte nasıl geçtiğini belirlemek ise imkânsız.
AFRİN'in merkezine doğru kararlı ve temkinli şekilde planlandığı gibi ilerlenen ‘Zeytin Dalı harekâtında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait bir tankın PKK/ YPG’li teröristler tarafından füzeyle vurulması, gözleri terör örgütüne verilen silahlara çevirdi.
Habertürk'ün haberine göre, ABD ve çokuluslu koalisyona üye 19 ülkenin terör örgütüne verdiği silahlar taktik ve stratejik olarak ikiye ayrılıyor. Taktik silahlar DEAŞ’la mücadelede kullanılırken, stratejik olanlar ise Suriye’de Türkiye’yi hedef alan silahlar.
TERÖR ÖRGÜTLERİNE VERİLEN SİLAHLAR
Terör örgütünün Afrin’deki TSK tankına yönelik saldırısında kullandığı güdümlü ATGM (antitank guided weapon) dahil, elindeki silahların menşeinden çok bu silahları nasıl temin ettiği, hangi amaçla verildiği ve kullanmasına niçin izin verildiği önemli. Çünkü çoğu zaman terör örgütlerinin eline asla geçmemesi gereken bu sofistike silah sistemlerinin üretici ülke ve üretici firma seri numaraları siliniyor. Dolayısıyla tedarikçiye ulaşmak zor. Tedarikçiye ulaşsanız bile coğrafyadaki savaşlar ve krizler nedeniyle hangi ülkenin verdiğini nasıl ispat edeceksiniz? Diyelim ki bir NATO ülkesi, terör örgütüne verdiği silahın üzerine imzasını atar mı? Buna bir de silah karaborsasını, terör örgütleri arasında el değiştiren silahları, zayıflayan merkezi yönetimlerden ele geçirilen silahları ekleyince liste uzayıp gidiyor; tehdidin boyutu herkes için artıyor.
|
|
