11-06-2012 tarihinde eklendi
Yemen Oyunu Suriye’de Oynanıyor


 Yemen’de yaşanan gelişmeler, aslında Suriye için bir tatbikattı.

Yemen'in Suudi Arabistan'a sınır, kuzey bölgesinde, Saa'da vilayeti çevresinde yer alan Husîlerin dikta vesayetin baskı ve dayatmalarına karşı protesto eylemlerini bastırmak için İçeride Selefi-El Kaide, dışarıdan, Suudi Arabistan destekli ABD saldırılarında binlerce insan katledildi.  

Baskıların nedeni mezhepseldi. Ülkede yaşayan Sünnî-Şafiiler ise son 30-40 yılda Suûdî Arabistan'ın Selefîlik/Vahhâbilik propagandası etkisiyle, büyük çoğunlukla Selefî/Vahhâbî çizgiyi benimsediler. Bu anlayış birçok İslam ülkesinde akan kanın temel nedenini oluşturuyor. Sadece Şii- Caferilere yönelik değil, kendileri gibi düşünmeyen Sünni Müslümanlara karşıda kan dökmekten çekinmediler.

Batı  ülkeler özellikle ABD ve İsrail Suudi Arabistan ve körfez işbirliği ülkeciklerinin de desteğiyle Suriye’deki duruma çözüm getirmek için  Yemen’de uygulanan senaryoyu  uygulamak gerektiğini şiddetle savunmaktalar.

Bu konuda Rus Eksper Andrey Grozin tahlilleri bir hayli yerinde ve dikkat çekiciydi.

Bakın Garozin tahlilinde neler diyor:

 Yemen’de  değişen bir şey olmaması bir yana Selefi-El Kaide yapılanması önü alınmaz bir engel haline geldi. Kuzeyinde  El Kaide’nin silahlı eylemlerinin sonu gelmezken, Güneyinde  eylemlerde bulunan hükümet silahlı birlikleri ”Arabistan yarımadasındaki El-Kaide” örgütünün birlikleri tarafından ele geçirilen  kentleri   kurtarmak  çabalarında bulunuyor, fakat  çabaları  başarısız kalıyor.

Usame bin Ladin  ABD’nin Pakistan devletinin iznini bile almadan düzenlediği bir operasyonla  yok edilmesinin ardından, El-Kaide’nin başkanlığına gelen Ayman az-Zavahiri   bugünlerde  Suudileri, Tunusluları, Mısırlıları, Libyalıları, Yemenlileri ve Suriyelilerden örnek alarak, Arap devrimine katılmaya çağırdı.  Anlaşıldığı gibi  El-Kaide lideri, devrimden söz ederken, ülkelerini demokratikleştirme çağırılarında bulunmakla “Arap baharına” yola açmış Tunuslu ve Mısırlı yüksek okul öğrencilerinin eylemlerini  kastetmedi.

Çünkü   Taliban zamanındaki Afganistan’daki  rejim, radikal seleflilerin bir hedefiydi.  Arap ilkbaharı    ve sonucu olan  sarsıntılar  radikal grupların eylemlerini  yoğculaştırması için  elverişli şartların   meydana gelmesine yol açtı.. Gönümüzde selefi grupları  Libya’da serbestçe eylemlerde bulunuyor, Tunus ve Mısır’da  mevzilerini güçlendiriyor. Suriye’de de  hükümete karşı ilan edilmemiş savaş yapıyor. Basında verilen bilgilere göre, eylemleri  Suudiler ve Basra Körfezindeki diğer  ülkeler  temsilcilerinin başkanlık ettikleri sözüm ona  hayır  fonları tarafından   finanse ediliyor.

Terörizme karşı  sözde küresel savaş yıllarında  Arabistan yarımadasındaki yeraltı selefi gruplarının eylemlerine pratik olarak son verildi.   Ama  şu anda    Yemen’de selefi grupları  fiilen  açıkça eylemlerde bulunuyor.  Eksper Andrey Grozin, bölgedeki ülkelerin   radikal dincilere karşı tutarsız  politikası bunun sebeplerinden biridir, dedi ve şöyle devam etti:                          

Suudi Arabistan’daki rejimin jeopolitik çıkarları Er-Riad’ın El-Kaide’ye ilişkin ikili davranışının başlıca sebebidir.  Bu rejim son 20-30 yıllık dönemde   Ortadoğu dâhil tüm İslam dünyasını  nüfuzu altına almak  çabalarında bulunuyor.

Bu  hedefe erişmek için  bir yandan  ülkedeki  istikrarı bozan radikal  İslamcıların eylemlerine son  verme   yolunda  gayretler gösteriyor, öbür yandan da   karşıtları ya da  bölgedeki politik egemenliği yolunda  engel saydıkları ülkelerde istikrarı sarsmak için radikalleri bir aracı olarak kullanıyor.  Fakat  böyle hareket hattının    tehlikeli sonuçları olabilir. 

Hepimizin gözleri önünde cereyan eden gelişmelerin gösterdiği gibi, radikaller   herkesin  yardımını kabul ediyor. Ama er geç kendisine yardım eli uzatan eli  ısıracak.  Yemen’de yaşanan gelişmelerin gösterdiği gibi,  silahlı radikallerle    uzlaşmaya  varmak çabaları manasız.    Batı ve Arap monarşileri  tarafından   himaye edilen Suriye’deki radikallerin iktidara gelmeleri   halinde sorumlu davranacaklarını ummak da  bir aptallık olur.

Bir yandan İsrail hilali için şartlar olgunlaşırken diğer yandan Sünni Müslümanların da başının belası olan Vehhabi anlayış meşruiyet kazanarak mücahit ve direnişçi olarak tescillenmektedir.

http://www.caferider.com.tr/yemen-oyunu-suriyede-oynaniyor_m3048.html