En çok canımı yakan ve kalbime bir zehirli ok olarak saplanan çok acı bir gerçeğimizi artık herkesimin görüp her açıdan vicdan muhasebesi yapması gerekli olduğuna inanmaktayım. Şöyle ki bütün Müslüman ülkelere bakacak olsak ve özellikle ülkemize bakacak olsak bu söyleyeceğim çok acı gerçeği herkes daha net görüp ve her vicdan sahibi üzerine düşenin fazlasıyla yapacağına yürekten inanıyorum.

 

Eli kanlı emperyalizm ve büyük şeytan Amerika tüm Müslüman ülkelerde istisnasız uyguladığı en önemli planı şudur : “Emperyalizm çıkarları uğruna Ölecek öldürecek Müslümanların evlatlarından olmalıdır bu planları için yine kullanılacak sermaye de Müslümanların kaynaklarından olmalıdır.” Sonuçta kazananın kim olduğunu kaybedenin kim olduğunu soracak olursak. Kazananlar boğazlarına kadar Müslümanların kanına gömülen emperyalizm olacaktır. Kaybedenler ise biz Müslümanlar.

 

Oldukları yerde kardeş, kanı dökmek sömürü yağma işgal ve darbeleri yönetmeği yene biz Müslümanların evlatlarının eliyle yapılı olması sizce de çok acı bir gerçek değil mi? Sermaye Müslümanlardan ölen öldüren Müslümanlardan sonuçta kaybeden biz Müslümanlar kazananlarsa boğazlarına kadar Müslümanların kanına gömülen emperyalizm ve Büyük şeytan Amerika değimi? Ülkemiz de ve aziz vatanımızda yaşananda böyle değil mi? Madem durum buysa halen neden maşayla uğraşıyoruz diye sormakta haklısınız.

 

Çünkü maşayla uğraşacağınızdan daha önemlisi onu kullanan ve sözde gözükmeyen ve kim olduğu halen ne hikmetse dillendirilmesi doğru olmayan gerçek hainler ne zaman Yüce Milletimize açıklanacak? Bu hainleri artık dillendirmek ve tanıtmak ve yüce Türk milletini aydınlatmak siyasilerin nedenli sorumluğu ise aydınların ve basın yayın organlarımızın da asıl görevleridir.

 

Neden halen sokaklarımızda meydanlarımızda kahrolsun Büyük şeytan Amerika ve onun sinsi hain uzantısı fetö terör örgütünü yankılandırmayalım diye sormak bu necip milletin hakkı değil mi? Gerçek buysa uğruna ödenmesi gereken neyse milletçe ödeyerek ülkemizi ve geleceğimizi ve yarınlarımızı aydınlık ve huzur dolu bir ortama taşımak milletçe en kutsal görevimiz değil mi? Allah huzurun da tarih önün de aziz şehitlerimiz huzurunda anlı ak olmak herkesin özlemi değil mi? Böylece ülkemizin bağımsızlığını tehdit eden ne varsa tarihin çöplüğüne gömmek en önemli görevimiz değil mi? Bu uğurda can vermek bile azdır demek herkesin ve ülkesinin bağımsızlığını tehdit edenlere karşı durmak en derin özlemimiz değil mi? Bu uğurda milletimizin omuzlarında en ağır sorumluluklar olduğu kadar yüce devletimizin ve siyasilerimizin de omuzların da en ağır sorumluluk vardır.

 

Bu hain darbe planının arka gücünü milletten artık saklama zamanı olmadığını herkesin görmesi gerek. Göbek bağımızı kessek de kesme sekte bizler bedelini ama öyle ama böle ödüyorsak aklın yolu bu bedeli ödeyerek artık bir kez milletçe silkinerek bu hain dış güçlerden göbek bağımızı kesmek doğru değil mi? Bu hainlerin arkasında duranlar ve onları donatanlar ülkemizin geleceğini karanlığa gömenler Ülkemizin göz bebeği olan “Türk silahlı kuvvetlerimizi” itibarsızlaştıranları artık hangi ülke ve kurum kuruluşlar olurlarsa olsunlar ifşa etmenin zamanı gelmedi mi?