13-08-2016 tarihinde eklendi
HAİN DARBE VE SONRASI…


15 Temmuz darbesinin ardından geçen sürede bazı şeyler daha iyi anlaşılmaktadır. 
 
1-Darbeye Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üst düzey komuta kademelerinin karışmadığı, TSK’ya sızmış bir kısım hainlerin kalkışması olduğu,
 
2-TSK’ya sızmış bu hainlerin Kemalist karakterli olmadığı özel yetiştirilmiş Gülenist karakterli oldukları,
 
3-Çeşitli kesimlerce uzun yıllardır yapılan uyarılara rağmen FETÖ terör örgütünün, Askeri, Adli, Emniyet, siyaset, ticaret gibi bir çok alana sızmasını önleyici hiçbir tedbir alınmadığı aksine desteklendiği,
 
4-Başta ABD olmak üzere Suud rejiminin darbenin dış destekçileri zanlıları arasında bulunduğu,
 
5-Devleti milleti ile büyük bir çoğunluğun darbeye karşı olduğu ve eylemsel olarak da karşı durduğu anlaşılmıştır.
 
6-Ancak; uygulamada Terör Örgütü unsurlarının temizlenmesinde, ilgili olmayan masum kişilerin de işine son vermek, soruşturmaya tabi tutmak gibi hatalı kararların alındığını da görmekteyiz. Masumları korumak amacıyla suçluların tesbitinde azami özeni göstermek, toplumsal barışın korunması için son derece önemlidir. Aksi taktirde fırsattan istifade “yandaş olmayanın tasfiye edildiği” düşüncesi hakim olacaktır.
 
7-Muhalefetin ülke yararını öncelikli görüp, darbeye karşı iktidara destek vermesi kaydedilmesi gereken önemli bir tutumdur. İktidar, muhalefetin bu tutumunu olumlu değerlendirerek cemaat unsurlarını devlet ve toplumsal mekanizmalardan hızla temizlemelidir. 
 
8-Bir yandan FETÖ unsurları temizlenirken diğer yandan başkaca cemaatlerin devlet aygıtına sızmalarına da izin verilmemelidir. Ne yazık ki bu konuda toplumda olumsuz bir kanaat bulunmaktadır. Siyaset hala dini inançları istismar ederek, cemaat ve tarikatların bürokratik kademelerde etkin olmasına fırsat yaratmaktadır. Bu bir kısır döngüdür. Bir cemaatin gidip diğer bir cemaatin gelmesi, yaşanılan sürecin tekrarından başka bir sonuç doğurmaz.
 
9-FETÖ örgütünün ve etkilediği geniş bir kesimin uzun yıllardır Alevi/Caferi kişiler üzerinde olumsuz propaganda yaptıkları tartışmasızdır. Haksızlığa uğramış bu kesimin daha fazla mağdur edilmemesi için, fitne odaklarının susturulması, suçluların cezalandırılması ve  Alevi/Caferi toplumuna hakkettiği itibarın verilmesi gerekmektedir.
 
10-Yeni modeller aramak yerine, cumhuriyetin kuruluş felsefesinin korunması, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi, ülkemizde ve coğrafyamızda barışın, kardeşliğin tesisi devletimizin ve milletimizin bekası için elzemdir.
http://www.caferider.com.tr/hain-darbe-ve-sonrasi_m3397.html