26-09-2012 tarihinde eklendi
Aşkabat'ta Hazarın Statüsü Tartışıldı
Hak iddia eden dört yeni devlet oluştu

 

5 Hazar ülkesinin dışişleri bakan yardımcılarından oluşan özel çalışma grubunun iki günlük toplantısı Aşkabat’ta başladı. Toplantıda Hazar Denizi’nin hukuksal statüsünün belirlenmesi ile ilgili sorunlar ele alınacak. Bu problem Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ortaya çıktı. O zaman Hazar Denizi’nin tabii kaynakları konusunda hak iddia eden dört yeni devlet oluştu: Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Rusya.
 
Hazar Denizi çevresinde oluşan durumda bir özellik kilit rolü oynuyor. Hazar Denizi’nin, bir deniz mi, yoksa bir göl mü olarak kabul edileceği açık değil. Bu yüzden hukuksal bir problem ortaya çıkıyor. Çünkü sınır göl ve denizlerinin bölünmesi için farklı kurallar uygulanıyor. Rusya Hazar Denizi’nin bir deniz olarak sayılmasını teklif etti. Bu halde Hazar Denizi’nin dibi bölge ülkeleri arasında orta hat üzerinden beş kısma bölünmelidir. Deniz suları ise ortak kullanımda kalmalıdır.
 
İran ise Hazar Denizi’nin sınır gölü olarak sayılmasında ve Hazar Denizi dibi yanı sıra sularının da eşit bölümlere ayrılmasında ısrar ediyor. Bugüne kadar Hazar Denizi dibinin bölünmesine ilişkin ikili anlaşmalar 5 Hazar ülkesinden üçü tarafından yani Rusya, Kazakistan ve Azerbaycan tarafından imzalandı. Türkmenistan ve İran, kendilerine önerilen kesimlerin hakkıyla alacakları kesimlerden daha küçük olduğunu düşünüyor.
 
 Rusya görüşü ise:İlgili karar, yalnız boru hattının toprakları üzerinden döşeneceği Türkmenistan ve Azerbaycan tarafından değil, tüm bölge ülkeleri tarafından alınmalıdır. Yani sözü geçen proje, Kazakistan, İran ve Rusya tarafından da desteklenmelidir. Sözü geçen tüm çelişkiler hesaba alınırsa Aşhabat’ta açılan toplantıda önemli kararların alınması beklenmesi pek muhtemel değildir. Enerji Diplomasisi ve Jeopolitika Merkezi başkanı Stanislav Jiznin Rusya’nın Sesi radyosuna verdiği demeçte şu fikirleri belirtti:
 
“Hazar ülkelerinin ekonomik ve jeopolitik çıkarları arasında büyük farklılıklar vardır. Bölge dışı ülkelerin, öncelikle Amerika’nın, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ve belirli derecede Türkiye’nin nüfuzu ve ilgili çıkarlarının etkisi de büyüktür. Dürüstçe söylersem, Aşhabat toplantısında atılım niteliğinde herhangi bir sonucun elde edilmesini beklemiyorum.” diyor.
http://www.caferider.com.tr/askabat-ta-hazarin-statusu-tartisildi_h7344.html