11-12-2012 tarihinde eklendi
Doğan TBMM'nin Kararına Tepki Gösterdi
Bu karar densizliktir

  CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün TBMM’de cemevi açılması için yapmış olduğu başvurusunun Meclis Başkanlığı tarafından reddedilmesine karşı açmış olduğu davaya TBMM Hukuk Hizmetleri tarafından Ankara 6. İdare Mahkemesi Başkanlığına gönderilen yazıda davanın reddedilmesi istendi.
 
CHP’li Aygün’ün Meclis’te cemevi açılması için açtığı davaya gerekçe gönderen Meclis Başkanlığı, Alevilerin cami dışında ayrı ibadethanelerinin olmadığını savundu
 
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Meclis’te cemevi açılması talebinin reddedilmesi üzerine Ankara 6. İdare Mahkemesi’ne açtığı davaya savunma gönderen TBMM Başkanlığı, Alevilik için “İslam’ın bir alt yorumu” dedi.
 
Aygün’ün 7 Mayıs’ta TBMM Başkanlığı’na, Meclis’te cemevi açılması için yaptığı başvuru 6 Temmuz’da reddedilmişti. Aygün’ün kararın iptali için İdare Mahkemesi’ne açtığı davaya, TBMM Başkanlığı, gönderdiği 4 sayfalık görüşte şu ifadeler kullanıldı.
 
BİR DİN DEĞİL: Alevilik, İslam kültür tarihi içerisinde yer alan tasavvufi-kültürel yorumlardan biridir. Aleviliğin, müstakil bir din olmadığı, İslam’ın bir alt yorumu olduğu anlaşılmaktadır. Hz. Ali İslam’ın dört halifesinden biri olup, Hz. Muhammed’in de damadı olduğuna göre Ali’ye bağlılık kişiyi İslam’ın dışına değil, içine çekmektedir.
 
KATOLİK DE ALT GRUP: Hıristiyanlıkta da Katolikler, Protestanlar gibi alt grupların dayandığı temel din Hıristiyanlıktır. İslamiyette bazı yorum farkları kişinin İslamiyetten ayrı olduğu anlamına gelmez.
 
AYRI İBADETHANE YOK: Diyanet’in İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği 17 Aralık 2004 tarihli yazıda, ‘İslam’ın bir alt yorumu olan Aleviliğin, İslam’ın ortak ibadet yerleri olan cami ve mescitler dışında ayrı bir ibadet yerinin olmayacağı, cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkân bulunmadığı’ belirtilmiştir. Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanunun Tatbik Suretini Gösterir Nizamname’de tarif edilen mabet kavramına göre İslam dininin usulüne göre açılmış cami ve mescit haricindeki yerlerin ibadet yeri olarak kabulü mümkün değildir.
 
HACIBEKTAŞ ÖRNEĞİ: Her yıl Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi’nde ibadethane olarak bir caminin bulunduğu görülecektir. Zira bu külliyede cemevi bulunmamaktadır.
 
ALT YORUM: İslam’ın bir alt yorumu olan Aleviliğin, İslam’ın ortak ibadet yerleri olan cami ve mescitler dışında ayrı bir ibadet yerinin olmayacağı, cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkân bulunmadığından davanın reddi gerekir.

  PROF. DR. DOĞAN:  BU KARAR DENSİZLİKTİR'
 
İşte Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın açıklaması:
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumlarıyla bir Sünni kurumlar haline gelmiştir.  Devlet yurttaşlarına eşit yaklaşmıyor. Tamamen Sünni inanca hizmet etmektedir.
Hacı Bektaşı Külliyesi'nin yapımında bir cami felan yoktu. O cami  daha sonra 1826'da yani 2. Mahmut'un Alevi ve genellikte de Bektaşilerin devlet kadrolarından tümüyle tasfiye edilmesi ve Yeniçerilerin kaldırılması olayından sonra oraya tayin edilen bir Nakdi şeyhinin sonradan yaptırmış olduğu bir camidir. Oysa külliyenin yapımı çok daha eskidir. Arada altıyüz fark vardır. İnsanlar cemlerini cemevinde yapmaktadırlar. Hacı Bektaş'a yakın yerde bulunan Seyitgazi'deki Hüseyin Gazi Külliyesi'nde 1208 tarihinde yapılmış bulunan cemevi bulunmaktadır. Ordaki külliyede meydanevi olarak bilinen bir cemevi bulunmamaktadır. Cemevleri bugünün ürünü değildir.
 
Prof. Dr. İzzettin Doğan Meclis'in yaptığı savunmada, ''Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi'nde ibadethane olarak bir caminin bulunduğu görülecektir.' ifadesinede tepki göstererek şunları söyledi: 'Türkiye Büyük Millet Meclis'i nasıl böyle bir cevap verebilir.  Yurttaşlarının ibadet edeceği yeri tayin etme yetkisini nasıl kendinde görebilir. Devletin takdir yetkisi olmamaz. bu karar rtamamen densizliktir ve Aleviler için bir geçerliliği yoktur' dedi.

http://www.caferider.com.tr/dogan-tbmm-nin-kararina-tepki-gosterdi_h8037.html