Modern tıp, bazı bozuklukların tedavisinde ilaç kullanımına başvurur. Ancak kimi durumlarda tedavi yöntemi olarak elektrik akımı kullanılıyor. Örneği kalp pili, zayıf kalbin düzenli şekilde çalışmasını sağlıyor. Uzmanlar şimdi de Parkinson hastalığının belirtilerini hafifletmek için beyne elektrik sinyalleri gönderen bir sistemden yararlanıyor. Araştırmacılar, bazı organları elektrik akımıyla uyarma yönteminin birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılabileceğini söylüyor.

David Dewsnap için yürümek ve insanlarla iletişim kurmak bile büyük bir gelişme.

Doktorları, standart tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen Dewsnap’in beynine elektrodlar yerleştirdi.

Dewsnap,  ”Kafatasımı delip içine elektrodlar koydular,” diyor.

Beyin Uyarı Sistemi olarak adlandırılan bu mekanizma iki bölümden oluşuyor. Beynin, hareketleri kontrol eden bölgesine ince kablolar ve bir pil yerleştiriliyor. Pil, elektrik akımı üretiyor.

Dewsnap, tedaviden önce kısa mesafeleri dahi yürüyemiyordu: ”Adeta yeniden doğdum. Bu tedavi yöntemi çok işime yaradı. Daha önceki durumumu görmeden nasıl bir hayat sürdüğümü anlamanız mümkün değil. Sol tarafımı hiç kullanamıyordum.”

Rice Üniversitesi’nden elektrik mühendisi ve sinir bilimi uzmanı Caleb Kemere, beyin uyarma yöntemini, fareler üzerinde yaptığı deneylerde kullanmış.

Tedavinin işe yaradığı görülse de bu başarının nasıl elde edildiği hala kesin olarak anlaşılamıyor.

Kemere,  ”Bu yöntem sayesinde Parkinson’dan kaynaklanan titremelerin kesildiği ve normal hareketlerin yerine geldiğini düşünüyoruz,” diyor.

Kemere, elektrik uyarımların, hareketleri kontrol etmeye yarayan dopamin adlı kimyasalın işlevini taklit ederek beyni adeta kandırdığını söylüyor.

Uzman, Parkinson dışında başka rahatsızlıkların tedavisinde de beyin uyarı sistemini kullanmayı amaçlıyor: ”Elektrik akımıyla, beyni uyarma sistemini bir adım daha ileriye götürüp karmaşık bir işlemci gibi çalışmasını sağlamak istiyoruz. Örneğin cep telefonları, gelen sinyalleri işlemden geçirir. Aynı bunun gibi beyinden gelen sinyalleri işlemden geçiren bir sistem geliştirmeyi amaçlıyoruz.”

Caleb Kemere, böylesi bir sistemin, sara, depresyon, manik-depresif bozukluk ve diğer hastalıkları olan kişileri rahatlatabileceği görüşünde. Ancak önce bazı pürüzlerin giderilmesi gerekiyor: ”Hangi sinyalleri kullanacağımızı ve nasıl bir ayarlama yapacağımızı bilmiyoruz.”

Caleb Kemere, Ulusal Bilim Vakfı’ndan aldığı fonla işte bu sorunlara çözüm bulmaya çalışacak. Uzman, beş yıl içinde bazı zihinsel bozuklukları hafifletebilecek deneysel aygıtların geliştirilebileceğini belirtiyor.