Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Binlerce kişi Halkalı'da "Savaşa Hayır" dedi
Miting gibi basın açıklaması
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
07-09-2013 19:25 - 3312 Okunma

 İstanbul- Suriye’ye yönelik olası savaş senaryolarını protesto için Halkalı meydanda toplanan STK üyeleri ‘savaşa hayır’ dedi.  Zeynebiye Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komitesince düzenlenen savaşa hayır buluşmasına: Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özündüz, Cabir Başkanı H. Hasan Karabulut ve Cabir alimleri, Caferider Başkanı Av. Sinan Kılıç ve yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum örgütlerinin başkan ve üyelerinin yanısıra binlerce kişi katıldı.

Savaşa hayır buluşmasında konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: "Biz Suriye'ye yapılacak bir hava saldırısının, Suriye ordusunu etkisizleştirecek bir saldırının, Suriye'de nasıl bir vahşet yaşatacağını görüyoruz.Türk devleti, Türk milleti böyle vahşet ve cinayetin, vebal ortağı asla olamaz, olmamalıdır, olmayacaktır diye düşünüyoruz. Bizim milletçe gönlümüz, mazlum Suriye halkından yanadır. Suriye devletinden, milletinden, toprak bütünlüğünden ve milli birliğinden yanadır. Biz bu şuurla buradayız. Suriye dağılırsa, Allah göstermesin, benim de ülkeme bölünme düşecektir, emperyalistlerin nihai hedefi de budur.

Biz bunları bilerek, öncelikle ülkemizi düşünen bir toplum olarak, bölgemizi, Müslüman toplumları, dindaşlarımızı, Mescid-i Aksa'mızı, O’nu kurtarmak için uğraş veren, bizim adımıza çarpışan, direnen mukavemet cephesini destekleyen taraftayız. Elimizden geldiğince bu kirli savaşın, bu meşum savaşın durdurulmasından yana gayret göstermeliyiz. Kuran'ımız bize bunu söylemiştir. Ama eğer, emperyalistler hücumuna, tecavüzüne hayatiyet kazandırırsa, bu savaş bizim değildir demeyeceğiz, bu savaş bizimdir ve biz mukavemet cephesinde bu savaşa katılacağız, bunu bütün dünyaya ilan etmek üzere burada toplanmışız." dedi.

 

Basın açıklamasından önce “Şii- Şünni kardeştir Amerika kalleştir, “Şii-Sünni kardeştir Vehhabiler kalleştir, Mehmetçik İsrail’e kardeş olamaz, Zeynebib’in Türbesi, Hüseyin’in emaneti, "NATO'cu Mücahit İstemiyoruz" "Hepimiz Zeyneb'e Abbas Oluruz" Bu savaş bizim, İnadına barış inadına birlik” sloganları attılar.

 

Yerli ve yabancı basının büyük ilgi gösterdiği protesto eyleminde, Zeynebiye Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Komitesi adına basın açıklaması yapan Zeynebiye Medya sorumlusu Kasım Alcan şunları söyledi: Müslüman ve Türk kimliğimizle bu savaş bize karşı açılmış bir savaştır.

İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren, ülkemi kamplara bölen emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi her iki kimliğimiz açısından bize karşı değil de, kime karşı açılmış savaştır?

Bu savaşta emperyalizmi alt etmenin yolu, bizim Türkler ve de Müslümanlar olarak söz birliği, gönül birliği ve el birliği içinde olmamızdan geçer.
Birbirimizle savaşırsak, bu savaşın kazananı bizden biri değil, emperyalist ve Siyonistler olacaktır.

Öyleyse, inadına barış, inadına birlik diyoruz diyerek basın bildirisini okudu.



Değerli Basın Mensupları

Vasıtanızla necip milletimize, şerefli dindaşlarımıza ve özgürlükçü dünya halklarına sesleniyoruz.

ABD, şimdiye kadar saldırdığı ülkelere kan, gözyaşı, kardeş kavgası, sefalet ve esaretten başka hiçbir şey getirmemiştir. İşte Libya, Irak, Afganistan, İnsansız Hava Araçlarıyla saldırdığı Yemen, Pakistan! Hepsinde kan, gözyaşı, sefalet ve kardeş kavgası yok mu?

ABD, Filistin İslam Topraklarını ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'yı işgal edip, Müslüman Filistin halkına soykırım uygulayan İsrail'in bütün bu işgal ve cinayetlerinin ortağıdır. Değil mi?

ABD, haklı Kıbrıs çıkarmamızda Türk katili ihtilalcileri desteklemiştir, değil mi?

ABD, Irak'taki Türklerin işgalden bu güne kadar katliama maruz kalmalarının, mülklerinin yağmalanmasının baş sorumlusudur.

ABD, Kuzey Irak'ta Türkleri koruyan şerefli Türk subaylarının başına çuval geçirmedi mi?

ABD, Azerbaycan Türklerinin Karabağ etrafında Türkleri katliam edip, topraklarını işgal eden, Türkiye'yi soykırımla suçlayan, sınırımızı tanımayıp, topraklarımızın bir kısmının kendisine ait olduğunu söyleyen maceraperest Ermeni devlet ve hükümetini destekliyor ve böylece bu Ermeni işgal, cinayet ve hezeyanlarının suç ortağıdır öyle değil mi?

ABD, meşum BOP projesiyle bütün İslam coğrafyasını ve bu cennet vatanımızı kan gölüne çevirerek bölüp-parçalayıp yağmalamak istiyor, öyle değil mi?

ABD, Amerikan kıtasında, Afrika'da ve Ortadoğu'daki bütün diktatörlerin destekçisidir, öyle değil mi?

ABD, bir asra yakın zaman dilimi içinde dünyada akan kan ve gözyaşının sorumlusudur, öyle değil mi?

ABD, ülkemdeki sağ-sol, Alevi-Sünni, Kürt-Türk kardeş kavgalarının ve de askeri ve sivil ihtilallerin planlayıcısı ve destekçisidir, öyle değil mi?

İngilizler, Osmanlı İmparatorluğunu yıkan organizasyonun baş mimarıdır, öyle değil mi?

İngilizler, öteden beri İslam Coğrafyasında mezhep çatışmalarını planlayandır, öyle değil mi?

İngilizler, Arabistan'da o gün İslam birliğini temsil eden Osmanlı İmparatorluğunu dağıtma planının önemli bir parçası olarak Tekfirci-Selefi-Vahhabi hareketini tesis edip, o gün bu gündür İslam ve Müslümanların başına bela etmişlerdir, öyle değil mi?

Bu Vahhabi-Selefi-Tekfirciler, şimdiye kadar Arabistan'da bulunan bütün İslami eserlerle birlikte, Osmanlıdan kalma ecdat eserlerini Sırpların yapmadığı kadar tahrip ettiler.

Peygamberimizin Mekke'deki Vahiy evini yıkıp, yerine tuvalet yaptılar. Başta Hz. Hamza olmak üzre, bütün İslam şehitlerinin mezarlarını yerle yeksan ettiler. Hz. Fatıma, İmam Hasan ve diğer Ehlibeyt mezarlarını yıkıp, dağıttılar.

Peygamberimizin mezarını yıkmalarını M. Kemal Atatürk önledi. Daha birkaç ay önce Hz. Cafer-i Tayyar'ın mezarını yaktılar. Büyük sahabi Hz. Hucr bin Udeyy'in 14 asırda çürümemiş naaşını, mezarını deşip çıkardılar. Bırakın büyük insanları, çocukların bile kuzu keser gibi boğazlarını kesiyorlar.

İnsan eti yiyecek kadar canavarlaşmışlar. Barışçıl çözümden yana olduğu için büyük Sünni âlimlerinden Ramazan el-Buti'yi, Müftî-yi Âzam Bedrüddin Hassun'un oğlunu ve Afganistan eski Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani'yi canice terör ettiler. Kendileri gibi düşünmeyen Sünnilere karşı bile cinayet ve tecavüzde sınır tanımamaktadırlar.

Her Allah'ın günü camilere, türbe, okul, hastane ve önlerine gelen her yere bombalı saldırı düzenleyerek çocuk, kadın, genç, ihtiyar yüzlerce masumun kanını akıtmayı cihat sayan bir sapık, cani fırkayla karşı karşıyayız. Bunlar yalandır diyecek bir vicdan sahibi var mıdır?

ABD ve İngiltere, bu canilerin eliyle Suriye'yi çökerterek, İsrail'in güvenliğini temin edip, İsrail'e karşı direniş cephesini çökertmek istiyorlar. Yalan mı?

Şimdi asıl soru şu:

1-Suriye'nin tarumar edilmesinden, Suriyelilerin mahvedilmesinden, Türk devlet ve milletinin ne gibi bir çıkarı olacak?

2- Türk devlet ve milleti, komşularının kan ve gözyaşı üzerinden çıkar sağlama peşinde olacak kadar asalet ve necabetini yitirmiş olabilir mi?

3- Bu nebbaş (kabir deşen), adam eti yiyen çakallarla cinayet, tecavüz ve sübyancılıkta sınır tanımaz, bu sapık cani güruh ve bölgemizle birlikte ülkemize de kan, gözyaşı, fitne ve parçalanmadan başka arzusu olmayan emperyalistlerle birlikte olma utancını Türk milletine yaşatmaya birilerinin hakkı olabilir mi?

4- Suriye ordusu hava saldırılarıyla etkisiz kılınabilirse, orada yaşanacak insanlık trajedisinin vebalini, bu asil milleti ortak etme yetkisini kim nereden almıştır?

5- İsrail'i bölgenin önü alınmaz tek hakimi durumuna getirecek olan bir saldırganlığa Türk milletini maşa etmek için kim, nereden yetki ya da destur almıştır?

Evet, bütün bu bunları görecek basirette olan bu milletin kendisinin de nihai hedef olduğu bu saldırganlığın, kendisine karşı bir savaş olduğunu bildiği için bunun karşısındadır.

Emperyalizmin bu meşum emellerini kendi milli ve İslami birlik ve barışımızla boşa çıkaracağımıza inanıyoruz.

6- Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti, Kuran-ı Kerim'in Hucurat Suresi'nin 9. ayeti gereğince el ele verip, Bahreyn ve Suriye'de derhal ateşkes sağlamaları, adil ve demokratik çözüm üretip, kan ve gözyaşını durdurmaları gerekmektedir. Bu iki devlet, bunu yapmaya muktedirdirler.

Ülkemiz, bölgemiz ve dünyamız için barış, huzur, onurlu yaşam ve güvenli hayat dileklerimizle.

Basın açıklamasının ardından medya mensuplarının talebi üzerine söz alan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz: "Devletiyle, milletiyle mazlum Suriye halkının yanında olduğumuzu ifade etmek üzere buradayız İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren, ülkemi kamplara bölen emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi, bize karşı açılan bir savaştır. O halde bu savaş bizim savaşımızdır dedi. Selahattin Özgündüz, savaşın önce Suriye’yi parçalamak daha sonra da Türkiye’yi yok etmek olduğunu ifade ederek, Şii, Sünni, Kürt, Türk diye bir savaşın olmadığını belirten Özgündüz, “Biz kardeşiz o kardeşliğimizi korumalıyız, hiç kimsenin oyununa gelmemeliyiz. Kardeş kanının üzerinde saadet aramasınlar.

Bu savaşta bizi batırmak, ülkemizi savaş alanına getirmek isteniyor. Herkes aklını başına alsın. Hz. Zeynep’in mezarı deşilirse biz ona karşı kalmayız. Orada benim meslektaşlarım, arkadaşlarım öldürülürse ben burada seyirci kalmayacağım. Bir iki vatandaşımızda damaklarına ne sürmüşse inşallah onlarda yakında akıllarını başına devşirir” diye konuştu..Şii, Sünni, Kürt, Türk diye bir savaşın olmadığını belirten Özgündüz, “Biz kardeşiz o kardeşliğimizi korumalıyız, hiç kimsenin oyununa gelmemeliyiz. Kardeş kanının üzerinde saadet aramasınlar.

Bu savaşta bizi batırmak, ülkemizi savaş alanına getirmek isteniyor. Herkes aklını başına alsın. Hz. Zeynep’in mezarı deşilirse biz ona karşı kalmayız. Orada benim meslektaşlarım, arkadaşlarım öldürülürse ben burada seyirci kalmayacağım. Bir iki vatandaşımızda damaklarına ne sürmüşse inşallah onlarda yakında akıllarını başına devşirir” dedi. Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgnüdüz Özgündüz şunları söyledi:

Biz Türk milleti olarak, emperyalistlerin kuyruğuna takılıp, kardeş milletin, kardeş ülkenin üzerine gidip, o ülkeyi çökertmek, onların gözyaşı ve kanı üzerinde kendimize imparatorluk kurma ya da menfaat devşirme haysiyetsizliğine hiçbir zaman düşmeyiz.

Mehmetçiğimiz işgalci İsrail güçlerine, göğsünü hiçbir zaman siper edemez. Bizim eğer, Suriye'de bir sorumluluğumuz varsa, o Suriye'yi, Suriye ile birlikte gasıp İsrail'e karşı direnen güçleri korumak olmalıdır, Mescid-i Aksa'yı kurtarmak olmalıdır, işgal altındaki İslam topraklarını kurtarmak olmalıdır, her gün öldürülen Filistinli kardeşlerimizi kurtarmak olmalıdır. Mehmetçiğin görevi, emperyalistlerin kara gücü görevi değildir, olmamıştır, bundan sonra da olmamalıdır.

 Biz Suriye'ye yapılacak bir hava saldırısının, Suriye ordusunu etkisizleştirecek bir saldırının, Suriye'de nasıl bir vahşet yaşatacağını görüyoruz.

 Türk devleti, Türk milleti böyle vahşet ve cinayetin, vebal ortağı asla olamaz, olmamalıdır, olmayacaktır diye düşünüyoruz.

Bizim milletçe gönlümüz, mazlum Suriye halkından yanadır. Suriye devletinden, milletinden, toprak bütünlüğünden ve milli birliğinden yanadır. Biz bu şuurla buradayız. Suriye dağılırsa, Allah göstermesin, benim de ülkeme bölünme düşecektir, emperyalistlerin nihai hedefi de budur.

Biz bunları bilerek, öncelikle ülkemizi düşünen bir toplum olarak, bölgemizi, Müslüman toplumları, dindaşlarımızı, Mescid-i Aksa'mızı, O’nu kurtarmak için uğraş veren, bizim adımıza çarpışan, direnen mukavemet cephesini destekleyen taraftayız.

Elimizden geldiğince bu kirli savaşın, bu meşum savaşın durdurulmasından yana gayret göstermeliyiz. Kuran'ımız bize bunu söylemiştir.

Ama eğer, emperyalistler hücumuna, tecavüzüne hayatiyet kazandırırsa, bu savaş bizim değildir demeyeceğiz, bu savaş bizimdir ve biz mukavemet cephesinde bu savaşa katılacağız, bunu bütün dünyaya ilan etmek üzere burada toplanmışız.

Bir askeri veya siyasi platform olmayan, Peygamberimizin namusu, omuzunda yetiştirdiği, Hz. Zeyneb'in türbesine, sürekli saldırı yapılmaktadır.

Gördük Hucr ibn. Udeyy'in, o büyük sahabenin mezarını deşip naaşını çıkardılar. Bu nebbaş (mezar deşen) çakallar, Hz. Zeyneb'e bunu yaparlarsa, Muhammed ümmetinin başı yerden kalkmaz artık. Peygamberine karşı, dünyaya karşı, bu mahcubiyetin altından kalkamaz.

 Onun için ben burada, Selahattin Özgündüz olarak diyorum ve biliyorum ki milyonlarca, onlarca milyon da aynı duyguyu taşımaktadır, Zeyneb'in mezarına yapılabilecek her saldırı, bize yapılmıştır, bizim kalbimize, namusumuza, şerefimize, izzetimize yapılmıştır.

Onun için Yezid'in bir defa esir ettiği Zeyneb'i (yazık ki o gün olmadık, defalarca demişiz, o gün olmadık, Hüseyin yalnız kaldı, ama bugün varız) Allah'ım şahit olsun, bu göğsüm bin defa parçalansa, Zeyneb'i bir defa esir ettirmeyiz.

Bugün biz bütün Müslümanların, aklını başına devşirmesini, yeniden düşünmesini istiyoruz. Emperyalistler, siyonistler, topyekünümüzü, bir mezhebi değil, topyekünümüzü hedef almıştır, bunun karşısında tek yapacağımız şey, biz de topyekün emperyalistlere ve siyonistlere karşı cephe almaktır, caydırıcı olan budur. Bizim birliğimiz, dirliğimiz!

Ama birileri, izzetini, haysiyetini, şerefini, milli ve İslami duygularını ayaklar altına almışsa, bu aziz milleti, ümmeti, herkes bunu böyle bilsin ki, bigayretler, himmetsizler peşine takamaz.

Biz Suriye'ye emperyalist saldırının olmasından yana değiliz. Bilakis karşısındayız.

Milletçe duygumuz budur, biz hiçbir zaman bu necip milletin emperyalistlerin maşası, uşağı, olmasını istemiyoruz, olmayacaktır da.

Öncelikle yapmamız gereken, düşmana birliğimizi, dirliğimizi göstermektir, ondan sonra, tilkiler aslan vadisine girecekse, hodri meydan buradayız.

Buradan Suriye halkına, birliğinizi koruyun, inanın bütün dünyadaki özgür insanların vicdanı sizinle beraberdir. Allah yardımcınız olsun, Allah toprağınızı düşmana çiğnetmesin ve bir an önce dünyanın onlarca ülkesinden toplanıp gelip, o ülkede her türlü rezaleti, cinayeti işleyen katillerin, canilerin, nebbaşların, elini o ülkeden kessin.

Biz milletçe yanınızdayız, kim ne derse desin. Necip Türk milleti, mazlum Suriye halkının yanındadır. Bunu ilan eder, hepinize saygılar sunarım.

Allah yardımcımız olsun, Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın, Allah ülkemizi parçalatmasın, bölgedeki Müslümanların kanında bizi pay sahibi etmesin, bilakis akan kanın ve gözyaşının dinmesinde, yetimlerin sahiplenilmesinde, belaların defedilmesinde, emperyalistlerin yerine oturtulmasında, Siyonistlerin mağlub edilmesinde Allah bizi pay sahibi etsin. Hepinizi saygıyla selamlıyorum"diye konuştu.


Konuşmanın ardından basın açıklamasına katılan binlerce kişi olaysız bir şekilde dağıldı.

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
07-09-2013 19:25 - 3312 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
04-05-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım