Peygamber Efendimiz’e (S.A.V.) hakarete kalkışan ahlâksız “karikatürist”lere yapılan saldırının ardından yeri göğü inletenler, ortada hiçbir neden yokken ABD’de üç Müslüman gencin bir ateist tarafından hunharca katledilişine karşı sessiz kaldı. Fransa’daki olayın ardından “Hepimiz Charlie Hebdo’yuz” diyerek başlatılan Haçlı ittifakına katılan, onlarla kolkola yürüyenler, hiç kimseye zararı dokunmayan üç Müslüman şehidin cenazesinde yoktu! ABD ve Batı medyası vahşi terör saldırısına haber değeri bile vermedi. İslâm’a yönelik kinin eseri olan katliamı hafife alanlar kervanına maalesef Ankara da katıldı. Kimsenin saldırıdan “terör” olarak bahsetmemesi ise trajikomik!
Charlie için yürüdü Müslüman için “değindi”
Paris’teki Haçlı yürüyüşüne katılarak İslâm düşmanlarıyla omuz omuza yürüyen Başbakan Davutoğlu, katliamla ilgili yaptığı açıklamada, İslâm karşıtı terör eylemini hafife alanlarla neredeyse aynı dili kullanarak saldırının ırkçı bir tutum olmadığını “ümit ettiğini(!)” belirterek, “Ümit ederiz ki bu üç Müslüman’ın öldürülmesinde ırkçı bir saik yoktur. Ama ‘saik yok’ demek için de erken. Bilemiyoruz. Onlar bir ortaya çıktığında herhalde Amerika’da da Avrupa’da da bütün yönetimler bu tür ırkçı tavırlara karşı ortak tavır sergileme dirayetini gösterirler. Nasıl Paris’te ortak tavır sergilenmişse bütün bu ırkçılıklar karşısında da, bütün bu İslam karşıtlığı karşısında da aynı ciddi tutumu ve ortak tavrı görmek bizim hakkımız” dedi.
Tertemiz İnsanlardı
Deah Barakat’ın okul arkadaşlarından Fatima Zohra Hedadja, saldırının duyulmasından kısa bir süre sonra Barakat’ın evinin önünde toplandıklarını belirterek, ölen arkadaşlarını “kötülükten uzak duran, tertemiz” insanlar olarak tanımladı.
Katil HİCKS, “ulusal kahraman” ilan edildi
ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde öldürülen 3 Müslüman gencin katili Craig Stephen Hicks’e sosyal medyada sahip çıktılar. Katile büyük destek veren gruplar, onu ‘ulusal kahraman’ ilan etti ve adına açılan sayfalarda “Tüm Müslümanları katledeceğiz” şeklinde nefret mesajları paylaşıldı. Öte yandan Hicks’in gözaltına alındığı ve sorgusunun sürdüğü belirtildi.
ABD ve Batı medyası vahşi terör saldırısına haber değeri bile vermedi.
İslâm’a yönelik kinin eseri olan katliamı hafife alanlar kervanına maalesef Ankara da katıldı. Kimsenin saldırıdan “terör” olarak bahsetmemesi ise trajikomik! ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde üç Müslüman öğrencinin evlerinde uğradıkları silahlı saldırıda öldürülmesine ilişkin ABD’nin ve Batı dünyasının önde gelen medya kuruluşlarının ilgisiz kalması tüm dünyadan Müslümanların yoğun tepkisine neden oldu. Chapell Hill’deki evlerinde dün akşam saatlerinde vurularak öldürülen üç Müslüman gence ilişkin haberler, önde gelen medya kuruluşlarında ancak bir gün sonra kendisine yer bulabildi. Olayın ardından sadece yerel medyada cinayete yer verilmesi, sosyal medyada tüm dünyadan Müslümanların tepkisini çekti. Sosyal medyada açılan “#MuslimLivesMatter”, “#ChapelHillShooting” (Müslümanların Hayatı Değerlidir. Chapell Hill cinayeti) başlıkları, tüm dünyadan Müslümanların ilgi göstermesi üzerine üst sıralara çıktı.
Basın Cinayeti Hafife Aldı
Bunun üzerine CNN, New York Times, Reuters gibi yaygın medya kuruluşları konuyu gündemlerine aldı ancak gençleri öldürdüğü iddia edilen kişiye ilişkin çok dikkatli dil kullanarak cinayetlerin “nefret suçuyla ilgisi” olup olmadığının incelendiğini bildirdiler.
Müslüman kişi ya da kişilerin benzeri cinayet olaylarına karışmaları durumunda “İslami terörizm”, “radikal İslam” tabirlerini kullandıkları görülen ana akım medya kuruluşlarının, üç gencin öldürülmesine ilişkin olayı, polisin “park kavgası” açıklamasını kullanarak haberleştirmeleri de dikkat çekti. Dün akşam cinayete ilişkin habere yer vermeyen CNN ve FOX, sosyal medyadaki tepkilerin ardından olayı bu sabah haberleştirirken, cinayetin nedeninin “park kavgası gibi göründüğünü” öne sürdüler.
Eğer bir müslüman öldürseydi herkes duyardı!
ABD’deki İslami sivil toplum örgütleri ise cinayetlerin gerçek nedeninin tespiti için kampanya başlattı. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), güvenlik güçlerine çağrı yaparak, gençlerin öldürülmesinin ardında “nefret suçu” olup olmadığının ortaya çıkarılmasını istedi. Sosyal medyada yapılan yorumlarda ise, Müslümanların cinayet işlemesi ya da suça karışması durumunda hemen “terörist” olarak nitelenmesi ancak Müslümanların öldürülmesinin yeterli ilgiyi görmemesi eleştirildi. Sosyal medyada cinayetlere tepki gösteren çok sayıda Müslüman ve Amerikalılar, “Müslümanlar doğuştan şiddet, beyazlar ise doğuştan park yeri koruma yanlısı”, “Terörist ve normal insanı, silahı kimin tuttuğu ve kurbanın kim olduğu belirler”, “Eğer bir Müslüman üç beyaz öğrenciyi öldürseydi bunu herkes duymuş olurdu”, “Hepiniz Charlie Hebdo’yu çılgınlar gibi destekleyin ama Müslüman çocuklar öldürülünce tek kelime etmeyin!” ifadeleriyle ana akım medya kuruluşlarının Müslümanlara yönelik işlenen suçlarda da duyarlı olmasını talep ettiler.
Ateist Caninin İslâm Düşmanı Mesajları
Polis, cinayetin sebebine ilişkin otoparkla ilgili bir komşu anlaşmazlığı ihtimali üzerinde durarak cinayetin asıl nedenini gizlemeye çalışırken, teslim olan katil terörist Craig Stephen Hicks’in sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda kendini “ateist” olarak tanımlaması ve din karşıtı söylemlerde bulunması ise olayın, kurbanların Müslüman kimlikleri nedeniyle gerçekleşmiş olabileceği şüphelerini doğurduğu belirtilmişti.
Şehitler Anıldı
Akşam saatlerinde Manhattan’ın ünlü meydanlarından union Square’de düzenlenen ve Müslüman toplumundan temsilcilerin katıldığı törende, Kuzey Carolina’da kendini ateist olarak tanımlayan bir kişinin açtığı ateş sonucu şehit olan 3 Müslüman öğrenci anıldı. Töreni organize eden Muslim Community Network (Müslüman Topluluk Ağı) adlı sivil toplum kuruluşunun lideri Christina Tasca, yaptığı konuşmada, nefret ve bağnazlıkla mücadele etmenin bir zorunluluk olduğunu ifade etti. Tasca, “Basını ve seçilmiş yöneticilerimizi şiddet sonucu yitirilen yaşamlara din ve ırk ayrımı yapmadan aynı dikkati göstermeye çağırıyoruz” diye konuştu.
3 Müslüman şehit genç, Kuzey Carolina Üniversitesi’nde de anıldı. Saldırının duyulması üniversite çevresinde ve kasabada yankı uyandırırken, akşam saatlerinde aralarında baba Nami Barakat ile anne Leyla Barakat’ın da bulunduğu, Kuzey Carolina Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyeleri ile Chapel Hill kasabası sakinlerinden oluşan yaklaşık bin kişi, üniversite yerleşkesi bahçesinde anma için toplandı.
Dev ekrana yeni evli çiftin düğün fotoğraflarının yansıtıldığı toplantıda Deah, Yusor ve Razan yerleşkede farklı noktalarda mumlar yakılarak anıldı. Mumların yakıldığı ağaçların etrafına “MuslimLivesMatter” (Müslümanların Hayatı Değerlidir), “EndIslamophobia” (Islamofobiyi durdurun), “RespectForMuslims” (Müslümanlara Saygı Gösterin) yazılı dövizler yerleştirildi.
milligazete
