Iğdır Müftülüğü’nün hazırlayıp,13.09.2013 tarihinde Iğdır Valiliği aracılığıyla, İç İşleri Bakanlığı’na göndermiş olduğu ve içeriğinde,İlimizde yaşayan sünni mezhebine mensup vatandaşlarımızın tepkilerini, terör eylemleriyle, şii mezhebine mensup vatandaşlarımızın İran’da ikamet eden müçtehitlerin telkiniyle dini argümanları kullanarak bölücü ve ayrıştırıcı ifadelerle dile getirdikleri yönündeki raporu, Baro Başkanlığı olarak kınıyoruz.

Zira yıllardan beri ilimizde yaşayan sünni ve şii mezhebine mensup olan vatandaşlarımız barış ve kardeşlik içerisinde bir arada yaşamakta, birbirininin acına ve ibadetlerine saygı duymaktadır, hatta bazı inanç ritüellerini uhdesine alan dini merasim ve törenleri müşterek olarak düzenlemektedirler.

 Bu vesileyle görevi vatandaşlarımıza din kültürü ve ahlakını kazandırmak olan Müftülüğün  bu amaç dışına çıkarak, ayrıştırıcı ve ötekileştirici ifadelerle halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek mülahazalara yer vermesi, bu mülahazaları tatbikata geçirmesi son derece vahim ve üzüntü verici bir durum olarak toplumsal barışı bozacak niteliktedir.

 13.09.2013 tarihli rapor, ekseriyetle şii mezhebine mensup vatandaşlarımızı  ve bu mezhebin alimlerini yermekte, itikatlerini, eleştiri boyutunu aşarak, incitici ifadelerle ayrıştırıcı bir şekilde tenkit etmektedir.

    Iğdır Müftülüğü’ne bu elim hadise nedeniyle şu hususu hatırlatmayı  önemli görüyoruz. Anayasamızda din ve vicdan hürriyeti, temel hak ve özgürlüklerden sayılmıştır. Öyle ki, bu hak, hukuki terminolojiyle negatif statü hakları içerisinde yer almaktadır. Bu terminolojik ifadeyle Devlet veya herhangi bir kurum, kişi hiçbir şekilde bu alana müdahale edemez, hatta savaş, sıkıyönetim, olağanüstü hal dönemlerinde dahi din ve vicdan hürriyeti olan bu temel hakkın özüne dahi dokunulamayacağı ve sınırlandırılamayacağı anayasamız tarafından güvence altına alınmıştır.

 Yukarıda belirtmiş olduğumuz din ve vicdan hürriyeti kapsamında yer alan, ilimizde yaşayan şii mezhebine mensup vatandaşlarımızın ve bu mezhebin alimlerini incitici ve toplumu ayrıştırıcı  ifadeleri içeriğinde barındıran raporu hazırlayan Iğdır Müftülüğünü  kınıyoruz ve sorumluların en kısa süre içerisinde ortaya çıkarılarak gerekli adli ve idari incelemenin başlatılmasını Iğdır halkı  adına talep ediyoruz.

28.10.2013
 IĞDIR   BARO BAŞKANLIĞI