Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
İmam Humeyni'nin vefat yıldönümünde konuştu
Tüm baskılara rağmen haraç vermedik
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
04-06-2014 14:21 - 2259 Okunma

  İran İslam inkılabı kurucusu rahmetli İmam Humeyni’nin vefatının 25. yıldönümünde törenlerle  anıldı.

Mehr haber ajansı muhabirinin bildirdiğine göre, İran İslam inkılabı kurucu rahmetli İmam Humeyni’nin vefatının 25. yıldönümü dolaysıayla Ayetullah İmam Humeyni'nin (ra) türbesinde düzenlenen törende konuşan İran İslam Cumhuriyeti dini lideri Ayetullah  Seyyid Ali Hamanei, konuşmasını üç bölüme ayırark İslam cumhuriyetinin önemli gerçekleri, rahmetli İmam mektebinden kalan önemli konular ve İran ve düzenin yolunda kalan önemli sorunlar hususunda konuşacağını dile getirdi.

Hamanei, bugün başta genç nesil olamk üzere İslam dünyasında dini demokrasi fenomeni hususunda meydana gelen merakın kaynağını anlatarak, 35 yıl önce doğan İslam cumhuriyetine yönelik dünyaya egemen olan büyük güçler tarafından düşmanca tepkiler yağdığını, bu tepkilerini düşmanca propagandalar ve ekonomik kuşatmalar yaparak gösterdiklerini söyledi.

İnkılabın ilk gününden itibaren İslam cumhuriyetine yönelik yaptırımların başlanmasına işaret eden Ayetullah Hamanei, son 35 yılda İslam cumhuriyeti aleyhinde elinden geneli yapan büyük güçler, İran’a yönelik askeri saldırılar düzenleyene askeri yardımlarda bulunduklarını, dünyanın dört bir köşesinde düzene karşı olanlara destek verdiklerini, yaptırmlar ve eşsiz ekonomik kuşatmalar gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

İslam İnkılabı Rehberi, buna karşın İslam cumhuriyeti yok edilmediği ve muhafazakarlaşmadığı gibi batıya haraç vermeyerek gün gittikçe ilerlediğini konuşmasına ekledi ve bu hadise dolaysıyla söz konusu merakın belirgin olarak ortaya çıktığını açkladı.

Ayetullah Hamanei, konuşmasının diğer bölümünde rahmetli İmam mektebine işaret ederek, İmam Humeyni’nin mektebinde sahtekarlık ve zorbalık kabul edilemez olduğuna karşın halk seçimi dolaysıyla işbaşına gelen iktidar anlam kazandığını, meşru güce kimse karşı gelmemesi gerektiğini, aksi takdirde fitneye yol açacağını belirtti.

Düşmanın diğer yanlışlığı İslami uyanışı bastırdığını düşünmesi olduğunu dile getiren İslam İnkılabı Rehberi, İslami uyanış bastırılabileceğine karşın kökü kazılamayacağını ve daha da genişleneceğini söyledi.

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bugün bölge politikaları konusunda tek söz sahibi olan İslam Cumhuriyeti, dünya zorbalarından destek alan gasıp Siyonist rejime karş tek başında durduğunu, zalimle uzlaşmadığını ve mazlumu savunduğunu belirtti.

İslam İnkılabı Rehberi, en üst seviyede ekonomik yaptırımlara maruz kalan İslam cumhuriyeti yok edilmediği gibi batıya haraç vermediği hatırlattı.

Konuşmasının bir bölümünde iç ve dış sorunlara işaret eden Ayetullah Hamanei, dış sorunlar dünya emperyalist Amerika’nın meydana getirdiği rahatsızlıllardan kaynaklandığını söyledi ve Avrupa ülkeleri de ABD’ye hizmet ederek büyük bir stratejik hata yaptıklarını anlattı.

İç sorunlara da temas eden İslam İnkılabı Rehberi, iç sorunlar da rahmeti İmam’ın çizgisinden uzak kalmak, unutmak ve elden bırakmak olduğunun altını çizerek, dost ve düşmanı tanımlamakta yanlış yaparak kimin dost ve kimin düşman olduğunu karıştırmanın tehlikeli bir yaklaşım olduğunun altını çizdi.

Rehber, “Yüzysel ihtilaflar bizi asıl yolumuzdan saptırmamalı”diye de uyarda bulundu.

İMAM HUMEYNÎ(ra)’NİN BİYOGRAFİSİ
   
İran İslâm Cumhuriyeti lideri ve kurucusu, fakih ve arif İmam Humeynî, 24 Eylül 1902’de Humeyn şehrinde doğdu. Haziran 1989 yılında Tahran’ın kalp hastanesinde vefat etti.

Asıl adı Ruhullah soyadı Mustafavî olan, ancak Musevî-yi Humeynî olarak tanınan İmam Humeynî’nin babası, zamanın ulemasından sayılan Seyyid Mustafa idi. Beş aylık iken babasını kaybetti. Dönemin hükümetine bağlı feodal güçler tarafından şehid edilerek öldürülen babasının akrabaları, katilin kısas edilmesi için "Darul Hükümeye" Tahran’a gelerek bu konuda ısrarları sonucu katil kısas edilmiştir.

Çocukluk dönemini Ayetullah Hansarî’nin (Zubdetu’t-Tesanif’in yazarı) torunlarından olan annesi Hacer hanım ve halası Sahibe hanımın yanında geçirmiş, fakat onbeş yaşında iken hem annesini hem de halasını kaybetmiştir.

Çocukluk yıllarından itibaren dinî medreselerde temel dersleri (Arap dili ve edebiyatı, mantık, fıkıh ve usul) almaya başlamış ve Mirza Mahmut İftiharu’l-Ulema, Hac Mirza Necefî-yi Humeynî, Ayetullah Şeyh Ali Muhammed Burucerdî, Ayetullah Muhammed Gulpayganî ve Ayetullah Abbas Erakî gibi bölgenin büyük ulema ve hocalarından dersler alarak 1919 yılında Erak İlmiye Medresesine girdi. Burada birçok dersleri okuduktan sonra Kum İlmiye medresesine geçerek felsefe ve ahlak derslerini, Ayetullah Muhammed Şahabadî ve Seyyid Ebu’l-Hasan Hakîm Kazvinî ve Hac Mirza Cevad Ağa Melikî-yi Tebrizî’nin yanında okudu. Menkul fıkıh ve usul derslerini ise Ayetullah Abdulkerim Hairî-yi Yezdî, ve Ağa Mir Seyyid Ali Kaşanî’den aldı. Fıkıh ve usul derslerinde çok başarılı olarak kısa zamanda ictihad (Muctehidlik) derecesine ulaştı.

İmam Humeynî, Hicri 1339 yılında Ayetullah Abdulkerim Hairî’nin vefatından sonra artık kendisi felsefe, tehzibi nefs ve ahlak derslerinde Kum’un ünlü ulemasından biri olmuş; daha sonraları ise fıkıh ve usul derslerinin de ünlü hocaları arasında yer almıştır. O dönemde hükümet karşıtı olan şahsiyetlerle irtibat halinde olan İmam Humeynî, genç yaşına rağmen Şah Rıza Pehlevî rejimine karşı mücadele vermeye çalışıyordu. Ayetullah Hairî’den sonra Kum’un önde gelen ulemasından Ayetullah Burucerdi’ye bir süre güncel meseleler hususunda yardımcı olan İmam Humeynî, o büyük zatın da vefat etmesinin ardından, Kum Medresesi ve ilmî çevrelerde "Ayetullahi’l-Uzma" olarak tanındı.
   
1958’de Eyalet ve Vilayet Cemiyetlerinin kurulması ve Şah’ın "Altı maddelik tasarıları"nın ortaya konulmasıyla, Şah rejimi aleyhine şiddetli mücadelesini başlattı. 5 Haziran 1961’de meydana gelen kanlı olaylardan sonra rejim aleyhine yaptığı bir konuşma sonucu tutuklanarak Tahran’daki İşretâbâd askeri ceza evine konuldu.

Serbest kaldıktan bir yıl sonra, kapitülasyon tasarısı aleyhine yaptığı ateşli konuşmasının ardından tekrar tutuklandı. Ancak bu kez cezaevine değil, 4 Kasım 1965’te Türkiye’ye sürgüne gönderildi. Bir süre sonra İmam Humeynî, Türkiye’den Irak’a geçti ve bu, Irak’ın Necef kentinde talebe yetiştirmekle meşgul olacağı onbeş yıllık uzun bir sürgünün başlangıcıydı.

İmam’ın oğlu Seyyid Mustafa’nın Şah rejimi gizli istihbarat servisleri tarafından öldürülmesinin ardından İran’da karışıklıklar meydana geldi. Şah rejiminin aleyhine bir ayaklanma başlatıldı. İmam Humeynî’nin önderliği altında yürütülen bu hareketler sonucunda İrak’tan Fransa’nın Paris kentine geçti. 1 Şubat 1979’da Şah’ın İran’dan kaçmasının ardından İmam Humeynî onbeş yıllık bir sürgünün ardından büyük bir karşılama ile ve İran halkına bağımsızlık, özgürlük ve İslâm Cumhuriyetini hediye olarak getirerek İran’a geri döndü. Onun geri dönüşü devrimin gidişatını daha da hızlandırdı ve 11 Şubat 1979’da İmam Humeynî’nin başlattığı uzun mücadele zafere ulaştı ve halkın büyük desteği ile Şah rejimi tarihe karışarak yerine İran İslâm Cumhuriyeti rejimi kuruldu. İmam Humeynî İnkılabın zaferinden on yıl sonra, 4 Haziran 1989’da Tahran’da vefat etti.

 
İMAM KHUMEYNİ(ra)’NİN ESERLERİ


1-     Sahur Duası Şerhi

2-     "Re’su’l-Calût" Hadisinin Şerhine İmam’ın Haşiyesi

3-     "Akıl ve Cehl Ordusu" Hadisinin Şerhi

4-     "Fusûsu’l-Hikem"in Şerhine Haşiye

5-     "Kırk Hadis" Şerhi

6-     Namaz Âdâbı (Âdâbu’s-Salat)

7-     "Esfar" (irfani eserler) Haşiyesi

8-     Envaru’l-Hidaye fi’t-ta’lîgatu Ale’l-kifaye ( 2 cilt),

9-     Risaletu’l-İstishab

10- Risaletu’l-İctihad ve’t-Taklid

11- Risale fi’t-Taleb ve’l-İrade

12- Risale fi’l-Kâ’ideti min Mulk

13- Kitabu’t-Tahâre  (4 cilt)

14- Mekâsib-u Muharrame (2 cilt)

15- Risaletu Necati’l-İbad

16- Ayetullah El-Uzma Burucerdî’nin Fıkıh Dersleri

17- Hac Fetvaları

18- Kitabu’l-Bey’  (5 cilt)

19- Kitabu’l-Halel fi’s-Salat

20- Cihad-ı Ekber yada Nefse Karşı Mücadele

21- Fetvalar

22- İrfanî Mektuplar

23- "Re’su’l-Calût" Hadisinin Şerhi

24- "Fevaidu’r-Razaviyye" Şerhine Haşiye

25- Misbahu’l-Hidaye ile’l-Hilafe ve’l-Vilaye

26- "Misbahu’l-Uns"a Haşiye

27- Sırru’s-Salat (Salatu’l-Ârifîn ve Mi’racu’s-Salikîn)

28- Risaletu Likâu’llah

29- Keşfu’l-Esrar
    

30- Bedayiu’d-Durer fi Kâidetu Nefyi’d-Darar

31- Risaletu fi’t-Teâdul ve’t-Teracîh

32- Menahicu’l-Vusul ilâ İlmu’l-Usul (2 cilt)

33- Risaletu fi’t-Takiyye

34- Risale fi Ta’yîni’l-Fecr fi’l-Leyalî’l-Mukammere

35- Ta’lîka ale’l-Urvetu’l-Vuska

36- Ta’lîka alâ Vesiletu’n-Necat

37- Miras Risalesine Haşiye

38- Tevzihu’l-Mesail (İlmihal risalesi)

39- Tahriru’l-Vesile (2 cilt)

40- Takriratu Durus-i İmam Humeynî

41- İslâmî Hükümet yada Velayet-i Fakîh

42- Hamd Suresi Tefsiri

43- Şiir Dîvanı

44- Siyasî-İlahî Vasiyetname (son mesaj)

45- Sahife-i Nur (İmam’ın mesajları, konuşmaları, röportajları, mektup ve ahkâmı, 22 cilt)

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
04-06-2014 14:21 - 2259 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
27-04-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım