Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Özgündüz'den tarihi mesajlar
İngilizlerin oluşturduğu dine hizmet etmeyin
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
10-08-2013 14:52 - 1179 Okunma

 
 Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi'nde kılınan bayram namazında konuşanTürkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Sünni mukaddesata hakaret edenler için ağır konuşarak "onlar İngiliz uşaklığı yapıyor" diye konuştu.Bölgemizde yaşanan olaylarada değinen Özgündüz dikkat çekici mesajlar verdi.


 


İstanbul- Halkalı Zeynebiye Camisini dolduran binlerce kişiye seslenen Selahatin Özgündüz :Sakın ola, sosyal medya üzerinden, Vahabi, Selefi, Tekfirci kuduzların Şii versiyonunun oyununa gelmeyin. Şii- Sünni söylemle, onlar da aynı hedefe hizmet ediyor, Sünni mukaddesata söverek, Türk dünyasındaki Sünnileri tahrik edip, terörize edip, vicdanlarını rencide edip, El Nusra'nın asker, militan eksiğini tamamlıyorlar.
 
Yani El Kaide'ye, El Nusra'ya, Hz. Zeyneb türbesini bombalayanlara bunlar asker topluyor. Çok net söylüyorum: Şii mollalar(ki iki üç kişiden ibarettir, bütün ulemamızı bu noktada tenzih ediyorum) Gulat-ı Şia olarak, siteler üzerinden Ehli Sünnet'in mukaddesatına, büyüklerine, ak-pak dedikleri insanlara, bizim sevmediğimiz, ama sövme hakkımızın olmadığı müçtehitlerin fetvasına, Hz. Ali'nin 206. hutbesinde net karşı çıkmasına, Kuran'ın nehyetmesine rağmen sövüş yağdıranlar, milletimizi terörize edip, tahrik edip, El Nusra'ya gidip asker olmalarını sağlamaktadırlar.

Bunlar İngilizler'e uşaklık yapmaktadır. Her nerede, sosyal medya üzerinde, Ehli sünnet mukaddesatına saldırı görseniz, bilin ki, İngiliz hizmetkarlarıdır bunlar. Başında emmamesi de olsa, sakalı bir karış da olsa, bilin ki İngiliz ajanıdır.
 
Çocuklarınızda böyle bir şey gördüğünüz an, bilin ki, onların tuzağına düşmüştür. Biz Hristiyan’a saygı gösteren, hatta birliğe çağıran, Yahudi'ye inancı noktasında saygı gösteren ve semavi bir din olması nedeniyle birliğe çağıran bir kitabın ehliyiz. Bir Kuran'ın müminleriyiz. Bu, putperestin putuna sövemezsin diye, putperest olup, putu seveceksin anlamına gelmiyor. Hristiyan'ın din mukaddesatına sövmeyeceksin, onların yaptığı cahillik gibi, cahillik yapmayacaksın, çünkü biz inançlarından dolayı, esasen insanlara saygılıyız. Onun için onların inancına, vicdanına sövmeyiz.
 
Ne dinimiz, ne peygamberimiz, ne imamımız, ne müçtehidimiz buna izin vermiştir. Sünni'nin inancına sövmedik mi, demek ki onu seviyoruz gibi şeytani şeylerle beynimizi bulandırmasınlar. Bu ancak fitne çıkarmaya yöneliktir.
 
Peki, senin inancına sövseler ne yaparsın? Bey babanın, hak imamının kadrini biliyorsan, başkasının inancına sövmeyeceksin. Allah Kuran'da ne diyor? Putperestin putuna dahi sövmeyeceksin. Allah'ına sövdürürsün.
 
Öyleyse mezhebi taassubunuzu, daha doğru bir ifade ile mezhebi gayretinizi, bu İngiliz ajanlarının istismar etmelerine sakın izin vermeyin. Yani birisinin inancına sövmüyorsan, onu seviyorsun gibi bir oyuna sakın gelmeyin.
 
Bizim safımız belli, biz Muhammed âli Muhammed'in tarafındayız. Safımız budur, kim de onların karşısında ise ondan da beriyiz, teberri, tevelli de budur. Başkasının inancına sövmek değildir.
Suriye'yi yıkacağız ki, İsrail karşısında direnişin kalesi yıkılsın. Emperyalistler bunu istiyor, peki Müslümanlar siz neyi istiyorsunuz? Sözüm ona ben Müslümanım deyip, bu kuduz çetelerin arkasında durmak, hangi İslami ve milli çıkara hizmet etmektedir? Siz bunun cevabını verin.
 
Ben seviyeyi biraz daha düşürerek, Şia arasında da, "bize ne canım, biz başımızı dolaştırdık da, kaldı oranın derdi" diyenlere, kendi, mezhebi duygusuyla seslenmek istiyorum.
 
Siz değil misiniz," Ey Hüseyin, keşke seninle olsaydık, göğsümüzü sana siper etseydik, senin Zeyneb'ine siper etseydik, seni şehit ettirmeseydik, Peygamber emanetine, bu hıyanete izin vermeseydik, Ali kızı Zeyneb'i, Zehra kızı Zeyneb'i, Peygamber kızı Zeyneb'i esir ettirmeseydik!" diyenler sizler değil misiniz?
Değilsen, değil Caferiliğini, Şiiliğini, Müslümanlığını bile gözden geçirmelisin. Eğer bu isen, her sene, yüzbinlerle orada toplanıp, “Lebbeyk ya Hüseyin!” diyen sizseniz, neyine Lebbeyk diyorsunuz? Her gün Hüseyin'in züvvarı bombalanmıyor mu? Hüseyin'in, Abbas'ın türbesi hedef alınmıyor mu? Dünyanın en büyük altın kubbesi Samarra'da yerle yeksan edilmedi mi? Her gün Zeyneb-i Kubra'nın mezarı hedef alınmıyor mu bu kuduz köpekler tarafından?
 
Peki bunun içinde mi sen taraf olmayacaksın, bize ne diyeceksin? Kusura bakma ama, birileri gayretsizdir diye, onların gayretsizliği bizim ölçümüz değil. Zeyneb'in mezarına atılan her kurşun, bunu bu ülkeyi yöneten en üst makama da arz etmişim, bizim yüreğimizde patlıyor, biz tarafız.
 
Ali kızı Zeyneb'e saldıranlar, Hüseyin'e saldıranlar, Ehlibeyt imamlarına saldıranlar, sahabelere saldıranlar, Ali kızı Sakine'nin mezarını yıkanlar, Müslümanların topyekûn sevgilisi, Habeşistan fatihi Cafer-i Tayyar'ın mezarını yakıp yıkanlara karşı, biz tarafsızız mı diyeceğiz? Biz tarafız, Ehlibeyt'ten yana, İslam'dan yana, mazlum halklardan yana, Müslüman kardeşlerimizden, mezheplerine bakmadan topyekûnundan yana tarafız. Emperyalizme uşaklık eden teröristlere karşıyız, bu kadar net diyen Özgündüz sözlerini şöyle sürdürdü:
 
Bu vahşetleriyle birlikte onların yanında duranlar utansın, onlara seyirci kalanlar, ona tarafsız olanlar utansın. Bizim utanacak bir tarafımız yok, çünkü biz, Kuranî, Muhammedî, Haydarî, insanî bir duruş sergilemekteyiz.
 
Muaviye'nin sofrasından beslendiği için taraf olmaktan korkan, çekinen , gayretsiz de, gayretsizliğini bu millete bulaştırmaya kalkışmasın. Haydar-ı Kerrar'ın Şia'sı gayretsiz olamaz. Haksız mıyım?
 
Ülkeme gelince, varsın bir-ikisi emperyalizmin oyununa gelsin, satılsın demiyorum, ben hiçbir zaman Türkiye'yi yönetenlerin satkın olabileceğini düşünmüyorum, yanıltılmış olabileceklerini düşünüyorum. Onlara kardeşçe uyarı vazifemizi yapacağız. Allah'ın bize emridir, Emri-bil maruf, Nehy-i münker etmek. Biz kimiz? Biz Türk milletiyiz, biz Müslümanlarız, bu da bizim İslami görevimiz. Yanlış yapanlara dur diyeceğiz. Ama bir kez daha bu bayram vesilesiyle, milletimizi bütün kesimleriyle, Azerisiyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Türküyle tebrik ediyorum. Allah bu bayramı onlara zafer bayramı yapacak inşallah.
 
Bütün bu haber emperyalizmine rağmen, en direkt siyonizmin hizmetinde olan medyaya rağmen, onların yanlış bilgi ve tahrikkar empozelerine rağmen oyuna gelmediler, birliklerini bozmadılar dedi.

İslam kardeşliğine vurgu yapan Selahattin Özgündüz sözlerini şöyle tamamladı:

Bizim dinimiz, iyilikleri emreden, kötülüklerden nehyeden, barışı esas alan, adından da belli olduğu gibi, Rahman ve Rahim'in gönderdiği, Rahmet Peygamberinin tebliğ ettiği, aziz İslam dinidir.
 
Bu açıdan bizim savaşımız da barışın tesisi için olmalıdır. Savaşımız, barış ve huzuru tesis ve temin etmek için olmalıdır, fitne çıkarmak için değil. Hele bir de aynı dinin mensupları arasında, kavmiyet, mezhep, anlayış, içtihad, bölge bahaneleriyle fitne ve fesat çıkarmayı kesinlikle reddediyoruz, kınıyor ve lanetliyoruz.
 
Müslümanlar birbirinin dostu olmanın ötesinde, Kuran'ın emri ile gerçek kardeşlik duygularını geliştirmek durumundadırlar. Kin ve nefret, Kıble ehline karşı, Kuran ehline karşı, Muhammed ümmetine karşı her kim besliyorsa, gönlünü bu bayramı bir vesile ederek, bu mübarek ayı bir vesile ederek, yeniden gözden geçirip, temizleyip, inşallah bu namazla birlikte de Allah'tan temiz gönülle istediği iman sefasını, uhuvvet meveddetini, kardeşlik duygularını, dünyevi kin ve nefretin oluşturduğu cehennemden kurtulmanın ve ahiret cehenneminden kurtulmanın beraatini Rahman ve Rahim olan Cenabı Rabb-ul aleminden alarak inşallah yuvalarınıza dönersiniz.
 
Biz camia olarak Türkiye'deki İslam derdi olan, din derdi olan, mektep derdi olan Caferilerin kati çoğunluğu olarak, Kuran'dan esinlenip, Resulu Ekrem'in ve Ehlibeyt'in emirlerinden esinlenerek, hep Müslümanlar arasında barışın tesisinden yana olmuşuz, bunun için elimizden gelen tüm gayretleri sarf etmişiz. Bu, kimseden, kimsenin saldırısından korktuğumuzdan değil, Allah'tan korktuğumuz, Resul'ünden utandığımız ve O Resul'ün bize Allah katından getirdiği kitaba iman ettiğimiz içindir, yoksa İmam Zeynel Abidin (as)'ın buyurduğu gibi, "Biz şehadetten korkmayız." Yerel ifade ile pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. Bizim şehadetten korkumuz yok, ama Müslümanın Müslümanı öldürmesine cihat diyen gafillerden de değiliz. Müslüman, Müslümana ancak iyilikleri, güzellikleri tavsiye eder, Müslüman Müslümana hakkı tavsiye eder, Müslüman Müslümana sabrı tavsiye eder, Müslüman, savaşan Müslümanlar arasında fitneyi körüklemek, ateşe benzinle gitmek yerine, barışı tavsiye etmeye son derece gayretkeş olur. Velev ki bu barışa yanaşmayanın üstüne topyekûn çullanma suretiyle de olsa. Kuran'ımız böyle buyuruyor diye." konuştu.
 

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
10-08-2013 14:52 - 1179 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
08-05-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım