Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Saldırının ardından konuştu: "Yılmayacağız"
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
08-04-2014 16:47 - 932 Okunma

  ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na giderken yumruklu saldırıya uğradı.

Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra kürsüye çıkarak konuşma yaptı.

Konuşmasının başında kendisine yapılan saldırıyı değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Baskılar, şiddet bizi engelleyemez. Asla geri adım atmayacağız, inaçlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
 

Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonuçlarına ilişkin, "Biz oy artışımızdan sevinemedik. Daha büyük bir beklenti içindeydik. Hedefimiz neydi? En azından beklentilerimizi karşılamaktı. Bizim şikayet etmek gibi, faturayı halka çıkarmak gibi bir lüksümüz yok. Dönüp kendimizi bakacağız, neden beklentilerimizi gerçekleştiremedik. Bunun üzerinde çalışacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyle:

''Bu ülkeye sağlıklı bir demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz. Baskılar şiddet bunlar bizi engelleyemez. Yedi düvele karşı mücadele etmiş bir gelenekten geliyoruz biz. Biri yumruk attı diye geri adım atmayız. Öncelikle ben yerel seçimler dolayısıyla 3 kesime teşekkürlerimi sunuyorum. Birincisi sandığa gidip oy kullanan bütün yurttaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Yüksek bir katılım oldu. İkincisi geçlere. Ankara seçimlerinden sonra bir şaibe algısı çok net bir şekilde toplumun gündemindeydi. Bine yakın genç Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezine geldi. Aynı zamanda bu seçimlerde ilk kez 2 buçuk milyon gencin oy kullanma hakkı vardı. Bine yakın genci Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezinde görünce gururlandım. Üçüncü teşekkürüm kadınlara. Cumhuriyet Halk Partisi'nde kadınlar gerçekten olağanüstü bir çaba harcadılar.

Onlara da yürekten teşekkür ediyorum. Olası bir baskı yönetiminin kendilerine daha ağır bir fatura çıkaracaklarının bilincindeydiler. Bugün gazetelerde Bingöl'den Adalet ve Kalkınma Partisi'nden seçilen bir kadın başkan yardımcısı olmak ister. Ama ona vermezler. Bu kadın diyor ki; gece gündüz 24 saat kapı kapı dolaşıp çalışma yapacağız sonra bize dinen ve örfen çalışma yapamayacağımız söylenecek. Bunu kabul edemem diyor. Yürekten selamlıyorum kendisini. Kadın çalışıyor mu çalışmıyor mu gitsinler Karadeniz'e baksınlar. Kadın siyasette de hayatın her alanında da olacak. Bu seçimler çağdaş bir demokraside olması gereken seçimlerden farklıydı. Biz devletle mücadele eden bir seçim gerçekleştirdik. Anadolu Ajansı'nın genel müdürü bile iktidar partisine servis yapıyordu. Oysa o bütün dünyaya bilgi vermesi lazımdı. Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimidir bu seçimler.

"TÜRKİYE BU YÜKÜ ÇEKEMEZ DİYORDUK"
Roma bir günde inşa edilmedi diye bir söz var. Biz kararlı adımlarla gidiyoruz. Beklentilerimiz yüksekti. Bir siyasal iktidar düşünün dört bakanı yolsuzluk dolayısıyla istifa etmiş. Başbakanın oğlunun evinde sıfırlanmak istenen milyonlarca Euro var. Türkiye'nin bu yükü çekemeyeceğini düşünüyorduk. Böyle bir yapıya Türkiye'nin daha ciddi bir tepki göstereceğini düşünüyorduk. Bu ülkenin yarısından fazlası böyle düşünüyordu. Ben gittiğim bütün meydanlarla kamuoyunun vicdanına seslendim. Doğru ile eğriyi kendi iç dünyasında test etmesidir vicdan. Vicdanın temelinde ahlak yatar. Bütün inançların ortak temelini oluşturur ahlak. Bazı düşünürlerin bilginlerin ve sevgili peygamberimizin sözlerinden bazıları; Devletle kanunlarla değil ahlakla yönetilir diyor Socrates. Sizin en hayırlınız ahlakı en güzel olanıdır, sevgili peygamberimizin sözüdür. İnsanlara verilen şeylerin en hayırlısı güzel ahlaktır, sevgili peygamberimizin hadisi şerifidir. Memleketler parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çökerler diyor Çiçero. Ahlakı egemen olan bir toplumu inşa etmek durumundayız. Kul hakkı yiyenlerden hesabının sorulmasını istediğimiz bir toplumu inşa etmek durumundayız. Adalet ahlak üzerinde yücelir. O yüzden bizim beklentilerimiz yüksekti. Kuşkusuz 2 milyon oy kaybı var. Toplumun bunu hazmetmesi gerekiyor. Uyuyan vicdanları uyandırmak zorundayız.

"HAVUZ MEDYASI SORUYOR"
Bir havuz medyası var bildiğiniz. 17 Aralık gitti siz niye hala uğraşıyorsunuz yolsuzluklarla diyorlar. Biz uğraşmazsak tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını kim soracak. Havuz medyası ne yazarsa yazsın. Kalemini iktidara kiralayan insandan yazar olmaz. Yolsuzluğun üzerine önce sizin gitmeniz lazım ama neredeyse alkış tutacaklar. Bir bakan 28 kez de 52 milyon dolar para alıyor. Bir başka bakan 10 seferde 10 milyon dolar. Biz bunları sormayacak mıyız? Ben vergi veriyorum bunları birileri götürüyor neden bunu hesabını sormuyorsun diye bana soracak halk. O kadar ileri gittiler ki dini imanı ağzından düşürmeyen bir başbakan var. Onun özel koruması altında bir bakan var makara diye kuranla dalga geçen bir adam var. Kuranla dalga geçen bir adamı koruyan bir insana oy verirken bir vicdan muhasebesi yaptınız mı? Böyle bir lafı Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanlarından biri söyleseydi yere yerinden oynardı. Abdestimizden şüphemiz yok diyorlar. Vallahi sizin her tarafınız şüpheli. Daha yüksek bir oy bekliyorduk olmadı. Dönüp kendimizi sorgulayacağız niye olmadı diye. Emekli hayatından memnun oluncaya kadar çalışacağız. Çiftçi elde ettiği ürünün karşılığını alıncaya kadar çalışacağız. Bütün komşularımızla barış içinden yaşayıncaya kadar çalışacağız. Bir tek çocuğun bile yatağa aç girmediği bir Türkiye için çalışacağız. Bu seçimden neyi çıkardınız? Tek bir şey çalışacağız. Henüz kapısını çalmadığımız milyonlarca ev var, halini hatırını sormadığımız milyonlarca kadın var.

"KENDİ ASKERİNİ ÖLDÜRTECEKSİN"
Türkiye'de idamlara son verildi. Bu bir olgunluk belirtisidir. Mısır’da 529 kişi idama mahkum edilmiş. İster dünya ister Türkiye tarihine bakın siyasi idamlar bir topluma asla huzur getirmemiştir. Bizim tarihimizde bunları görebilirsiniz. Eğer 529 idam edilirse bu doğru değildir. Barışın huzurun yolu idamdan geçmez. O nedenle Mısır yöneticilerine ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak siyasal idamları yapmayın çağrısında bulunuyoruz. Mahkemelerin idam kararı verdiği kişiler bizimle aynı dünya görüşünü paylaşmıyorlar. Ama biz idamların toplumlara getirdiğini çok biliyoruz. Biz oraya heyet gönderdik. Daha fazla demokrasi olsun orada on istedik. Ama hükümet ağzını bile açmıyor. Suriye politikası konusunda öteden beri izlenen politikayı eleştirdik. Bize Suriye yönetimini destekliyorsunuz dediler. Oysa biz kan akmasını istemiyoruz. Gelinen noktada önemli bir gelişme oldu. 27 Mart 2014’te bir toplantı var Türkiye Cumhuriyeti büyükelçisi de katılıyor. Reyhanlı’da yapılan bombalı saldırılar El Kaide unsurları tarafından yapıldı diyor. Başbakanlık koltuğunda oturan zat ne diyordu. Cumhuriyet Halk Partisi’ne suçu yüklemişti. Bir büyükelçi bunu uluslararası tutanaklara geçiriyor. 13 Mart 2014’te dışişleri bakanının makamında 4 kişi konuşuyorlar. Suriye saldırının yollarını arıyor. Birisi 4 adam gönderirim Süleyman Şah türbesini saldırtırım diyor. Ya da Türkiye'ye 8 füze gönderirim diyor. İlk dinlediğimde bunun doğru olmadığını düşündüm ve kullanmayalım dedik arkadaşlarımla. Fakat sonra dışişleri bakanı bunu doğruladı. Devletin mahremiyeti diye bir şey kalmadığını öğrendik. Devletin mahremi kalmadığı dediğimiz ortamda bu konuşmalar nasıl yapılıyor? Kendi askerini öldürteceksin sonra Suriye yaptı diye oraya asker göndereceksin. Sayın Cumhurbaşkanı içerden yapılmıştır bu dinlemeler diyor. Yine biz anlatacağız. Asla moralimizi bozmayacağız. Onurlu duruşumuzu asla değiştirmeyeceğiz. Çocuklarımız bizden güzel bir Türkiye bekliyor. Yasaklardan arınmış bir Türkiye bekliyor çocuklarımız bizden."

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
08-04-2014 16:47 - 932 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
27-04-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım