Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Fıkıh
Nezir ve Adak Hükümleri

 NEZİR (ADAK) VE AHD HÜKÜMLERİ
- Nezir; insanın Allah rızası için hayır bir işi yapmayı ya da
yapılmaması daha iyi olan bir işi Allah rızası için terk etmeyi iltizam
etmesi demektir.

- Nezrederken nezrin akdini okumak gerekir. Bu akdin Arapça
okunması da şart değildir. Meselâ Türkçe; “Hastam iyi olursa, Allah
rızası için bir fakire on bin lira vereceğim.” diyerek akdi okursa, nezri
sahihtir.

- Nezreden kimsenin baliğ ve akıllı olması, akti kendi bilinci ve
iradesi üzere okuması gerekir. Dolayısıyla başkasının zorlamasıyla veya
gazap hâlindeyken sinirlenme neticesiyle gayri ihtiyarı olarak nezirde
bulunan kimsenin nezri sahih değildir.

- Şer’i hâkim tarafından malında tasarruf etmekten men edilen
müflis ve aptal yani, malını anlamsız yerlerde harcayan bir şahıs, fakire
bir şey vermesini nezrederse, nezri sahih değildir.

- Erkek hanımının nezretmesine engel olursa, kadının nezrine
vefa etmesi kocasının hakkı ile çeliştiği takdirde nezredemez. Hatta kocasının
izni olmadan da nezrederse ( ve hakkı ile çelişirse) nezri batıldır.
Kocasının izni olmadan kadının nezrinin sahihliği, hac, zekât, babaanneye
ve yakınlara ihsan etme haricinde sakıncalıdır.

- Bir kadın, kocasının izniyle nezrederse, kocası onun bu nezrini
bozamaz ve kendi nezrine amel etmesini de engelleyemez.

- Babanın izni ile veya izni dışında nezirde bulunan evlat, nezrine
amel etmelidir. Ama baba veya anne yaptığı nezre amel etmekten
menederlerse, nezri sahih olmaz.

- İnsan, ancak kendisi için yapılması mümkün olan bir işi nezredebilir.
Dolayısıyla, yürüyerek Kerbela’ya gitmekten aciz olan kimse,
yürüyerek gitmeyi nezrederse, onun nezri sahih değildir.

- Haram veya mekruh olan bir işi yapmak yahut farz veya müstehap
olan bir işi yapmamak üzere yapılan nezir sahih değildir.

- Mubah olan bir işi yapmak veya terk etmek üzere yapılan
nezirlerde, yapmakla yapmamak her açıdan eşit, olursa nezri sahih değildir.
Ama eğer onu yapmanın bir açıdan tercihi olur ve insan da onu
göz önünde bulundurarak örneğin, ibadette daha güçlü olmak için bir
yemeği yemek üzere nezrederse, nezri sahihtir. Aynı şekilde eğer terk
edilmesinin herhangi bir açıdan faydalı olduğunu göz önünde bulundurarak
örneğin, zararlı olduğu için sigara içmeyi bırakmak üzere nezrederse,
nezri sahihtir.

- İnsan, kendi farz namazlarını oda gibi bizatihi (kendiliğinden)
namazın sevabının artmasına sebep olmayan bir mekânda kılmayı
nezrederse, eğer orada namaz kılmanın bir açıdan tercihi olursa örneğin,
yalnız kalması nedeniyle ibadete olan teveccühü dağılmıyorsa, onun bu
nezri sahihtir.

- Bir işi yapmak için nezreden insan, o işi nezrettiği gibi yapmalıdır.
Ayın birinde sadaka vermeği veya oruç tutmayı nezrederse, ondan
önce veya sonra yapması yeterli değildir. Aynı şekilde hastam iyileşince
sadaka vereceğim der, iyileşmeden sadakayı verirse yeterli değildir

- Oruç tutmak üzere nezirde bulunan ama vaktini ve miktarını
belirtmeyen kimse, herhangi bir günü oruç tutarsa, yeterli olur. Bunun
gibi bir kimse, namaz kılmayı nezreder ama miktarı ile özelliklerini belirtmezse,
iki rekâtlı bir namazı kılmakla nezrine vefa göstermiş olur.
Yine sadaka vermeyi nezreder ama onun cinsini ve miktarını belirtmezse,
“sadaka verdi” denecek miktarda fakire bir şey verirse, nezrine göre
amel etmiş olur. Aynı şekilde Allah için herhangi bir işi yapmayı nezreden
kimse, bir namaz kılar veya bir gün oruç tutar ya da bir şeyi sadaka
olarak fakire verirse, nezrini yerine getirmiş olur.

- Belli bir günde oruç tutmayı nezreden kimse, o günde oruç
tutmalıdır. Bilerek o günün orucunu tutmazsa, o günün kazasını yapmakla
birlikte kefaret de vermelidir ve kefaresi 2734. meselede açıklanacak
olan yemini bozma kefaresidir. Ancak o gün kendi ihtiyarıyla yolculuğa çıkıp orucu tutmayabilir.

Yolculukta olursa ikamet kastı yapıp orucu tutması gerekmez.

Yolculuk veya hastalık nedeniyle oruç tutamazsa
kazasını tutmalıdır. Aynı şekilde aylık adet görmek sebebinden dolayı
nezrettiği orucu tutmazsa, kazasını yapmalıdır. Her durumda kefaret gerekmez.

- İnsan bilerek nezrine amel etmezse, kefaret vermelidir.

- Bir işi belirli bir zamana kadar terk etmeyi nezrederse, o süre
geçtikten sonra o işi yapabilir. Eğer o süre geçmeden önce unutkanlık
veya çaresizlik yüzünden onu yaparsa, üzerine bir şey farz olmaz; ama
yine de o işi belirlediği sürenin sonuna kadar yapmaması gerekir. Eğer
ikinci defa onu belirttiği sürenin içinde özürsüz olarak yaparsa, keffaret
vermesi gerekir.

- İnsan, bir işi terk etmek üzere nezirde bulunur ve onun için
belirli bir süre tayin etmezse, eğer unutkanlıktan, çaresizlikten veya gaflet
ile o işi yaparsa, üzerine keffaret farz olmaz. Fakat ondan sonra bilerek
o işi yaparsa kefaret vermelidir.

- Her haftanın belli bir gününü, mesela Cuma günlerini oruç
tutmak için nezreder ve Cumanın biri kurban veya ramazan bayramına
denk gelir ya da başka bir mazeretten dolayı, örneğin yolculuğa çıkar
veya hasta olursa, o günü daha sonra kaza etmelidir. Farz ihtiyat gereği
hayızdan dolayı oruç tutamayan için de aynı hüküm geçerlidir.

- Belli bir meblağı sadaka vermeye nezreder, sadakayı vermeden
vefat ederse, o miktarın onun malından sadaka verilmesine gerek yoktur.
Buluğ çağına ermiş varislerin, o miktarı kendi hisselerinden vermeleri
daha iyidir.

- Belli bir fakire sadaka vermeyi nezreden kimse, onu başka
bir fakire veremez. Hatta o fakir ölürse, müstehap ihtiyat gereği onun
mirasçılarına vermesi gerekir.

- Ehlibeyt İmamlarından muayyen birini örneğin, Kerbela’da
Hz. Hüseyin’in (a.s) türbesini ziyaret etmek amacıyla nezirde bulunan
kimse, başka bir İmamın türbesini ziyarete giderse, yeterli olmaz. Ancak,
herhangi bir özürle karşılaşmasından dolayı belirttiği türbenin ziyaretine
gidemezse, onun üzerine bir şey farz olmaz.

- Türbe ziyaretine gitmeyi nezreden kimse, ziyaret guslü ile ziyaret
namazı için nezirde bulunmazsa, ziyarete gittiğinde onları yerine
getirmesi gerekmez.

- Masum İmam’ın (a.s) veya imam zadelerden birisinin türbesi
için bir şey nezredilir, masraf yeri tayin edilmezse nezrettiği şeyi o türbenin
tamiri, aydınlatılması, halı ve benzeri ihtiyaçları için kullanmalıdır.

- Masum İmamın (a.s) bizzat kendisine bir şeyi nezreden kimse,
eğer onu belirli bir masraf için kastetmişse, belirttiği harcamada bulunmalıdır.
Fakat belirli bir masraf için kastetmemişse, imama nispeti
olan yerlere mesela, onun türbesinin tamir ve benzeri gibi masraflarına,
muhtaç ziyaretçilerine veya onun ismini yükselten alanlara harcamalıdır.
Müstehap ihtiyat gereği onun sevabını o imama hediye etmelidir. İmam
zade için de nezrederse hüküm aynıdır.

- Sadaka veya Ehlibeyt İmamlarından biri için nezir edilmiş bir
koyun, nezredilmiş yere harcanmadan yavrular ve süt verirse, nezredene
aittir. Yün ve daha sonra almış olduğu eti nezredilen yere aittir.

- Hastası iyileşince veya yolcusu döndüğünde, bir işin yapılmasını
nezretmeyi düşünen kimse, daha sonra nezretmeden hasta iyleşir ve
yolcu dönerse, nezre amel etmesi gerekmez.

- Baba veya anne, kızını bir seyitle evlendirmeği nezrederse,
kız buluğ çağına erdikten sonra, ihtiyar kızın kendisindedir ve onların
nezrinin itibarı yoktur.

- Şer’i dileğine ulaşması durumunda bir işi yapmayı Allah ile
ahitleşirse, dileği hâsıl olduğunda ahdine amel etmelidir. Aynı şekilde
hiçbir dileği olmadan bir işi yapmayı ahdederse, o işi yapması farz olur.
Her iki durumda da, o iş mubah olursa farz ihtiyat gereği hüküm aynıdır.

- Nezirde olduğu gibi, ahdederken de ahdin akdini okuması
ve yapmasını ahdettiği işin yapılmaması yapılmasından daha iyi olmamalıdır.
Ancak meşhurun buyurduğu, yapılması daha iyi olma itibarı,
sakıncalıdır.

- İnsan ahdine amel etmezse keffaret vermelidir. Yani bir köle
azat etmeli veya altmış fakiri doyurmalı yahut iki ay peş peşe oruç tutmalıdır.
 

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
14-02-2013 16:04 - 1099 Okunma
Nezir ve Adak Hükümleri yazarın diğer yazıları [ Tümü ]
Fıkıh 14-02-2013 tarihinde eklendi
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
19-05-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım